Bu kitapta yer alan Holstomer, Çömlek Alyosa, Balodan Sonra, Köyde Sarkilar, Üç Ölüm hikâyeleri Tolstoy’un sade ve çarpici anlatiminin doruga çiktigi en güzel örneklerdendir. Bir atin hikâyesinin aktarildigi Holstomer Türkçeye ilk defa çevrilmistir.Ürün Adı: Üç Ölüm - Hasan Ali Yücel Klasikleri..
“Içimde serin rüzgârlar mi esmeye baslamisti ne. Içimde özlü bir toprak kesfetmisti, evet apaçikti bu. “O”na sarildim, kokusunu duyuyordum kör olayim. Kavusmak için ülkeler geçiyordum besbelli kosarak, kan ter içinde fakat nasil da uçuyordum havada. Derken tuslara dokunmaya basladim, taktigim kagit ..
Yazar ikinci öykü kitabında çocukluğun gölgesinde anlatmaya devam ediyor. Geriye hasretin, ayrılığın kaldığı çaresiz zamanlara uzanıyor kelimeleri..Yenilgiler, yoksunluklar, aldanışlar, yalnızlıklar… Bazen de güzel tesadüflerin mucizevi gücüyle tüm hayat yorgunluğunu bir örtü gibi çekip aldığı nadir..
Bay Hennicke’nin varlıklı karısı oğlunu dünyaya getirdikten kısa bir süre sonra vefat eder. Bu, Bay Hennicke için, oğlu yetişkin bir erkek olup mirası devralacağı zamana kadar geçireceği yirmi bir rahat yıl demektir. Oğlunu bu zengin hayatında tehdit olarak algıladığı için de onu ölen karısının akra..
"Satranç aşk gibidir. Tek başına daha az eğlencelidir."Stefan Zweig'in Brezilya'da sürgündeyken yazdığı Satranç, rastlantı sonucu eline geçirdiği bir kitapla satrancın inceliklerini öğrenen Dr. B. ile Dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic'in kapışmasını anlatan bir öykü gibi görünse de aslında Zwe..
Masallar, toplumların belleklerinden sözlü olarak intikal eden edebi eserlerdir. Yüzyıllar boyunca değişik coğrafyalarda insan malzemesinin dimağında vücut bulan ve dilden dile dolaşarak nine ve dedelerimiz yoluyla yeni nesillere ulaşan masallar, toplumsal hafızanın bellekleri olagelmiştir. Toplumla..
Kadin kendisinin olmayan çocuklara duydugu sevgiyi gösterip aglayinca, içindeki Tanri’yi gördüm. O anda ‘Insan ne ile yasar’ anladim. O an, Tanri’nin son dersini verdigini ve beni bagisladigini anladim. O anda üçüncü kez gülümsedim.Insan Tanri’yi daha iyi anladikça, O’nu daha iyi tanir. Tanri’yi dah..
''Ey Yavuz!Milletimin selamatini yalvaracaktim.Ayaklarina kapanmak için, sana yükselmek istedim. Yari yolda gözlerim karardi. Sendeledim ve düstüm. Allah günahimi affetsin!" Ürün Adı: Çağlayanlar..
Stefan Zweig, 1881’de Viyana’da dünyaya geldi. Avrupa’da iyi bir eğitim gördü. I. Dünya Savaşı sırasında İsviçre’de ikamet etti. Savaş sonrasında ilk evliliğini Frederike von Winternit’le yaptı. 1934’te Nazi baskısı nedeniyle ülkesini terk etti. 1939’da ikinci evliliğini Lotte Altman’la yaptı. Sonra..
Ne yazayım diye düşünmeye başladım. Acaba hikâye mi yazsam? Hikâyede konunun pek o kadar mühim olmadığını söyleyenler de çıktı. Ama ne olursa olsun, bir vaka lazım. O vakanın bir başı bir sonu olması lazım. Üstelik vaka da, alışılmış bıkılmış vakalardan olmamalı. Küçük burjuvanın hayatını anlatan, o..
Çılgın bir dünyada yaşadığınız vakit aklı başında olmak bir kabahattir. Mevcut düzeni bozacak her türlü girişim delilere özgü diye adlandırılırken toplumun sıradanlığına, dünyanın çivisinin çıkmışlığına, haksızlığa, hukuksuzluğa başkaldırmak olacak iş değildir. Doktoru olduğu hastanedeki düzensizlik..
1912 yılının Mart ayında, Napoli limanında olağan dışı bir kaza yaşanır. Ama gerçekler göründüğünden çok daha farklıdır. Gemideki yolculardan biri, talihsiz olaydan önce rastlaştığı bir doktorla uzun uzadıya sohbet edince öğrendikleri karşısında şaşkına döner. Sonrasındaysa yalnızca kendisinin bildi..
Sakin halkı ve yavaş yaşamıyla bilinen Quiquendone kenti asırlardır tek bir kavganın olmadığı, kimsenin kimseyle anlaşmazlık yaşamadığı, hiçbir insanın duygularının kontrolüne girmediği bir yerdir. Burada kalpler bile aynı ritimle atmaktadır.Ne var ki hayat Doktor Ox ve asistanının gelişiyle karmaşı..
Kafka’nın Dönüşüm’ünde olan biten aslında basittir. Bu olağanüstü öyküde, Gregor Samsa’nın aile bireyleri ve çevresindeki insanlarla ilişkilerindeki bozulmalar adım adım ortaya konulur. Böylece toplumda farklılaşan ve öteki hâline dönüşen bireyin trajedisi tüm çıplaklığıyla gözler önüne serilir. İyi..
Elindekini avucundakini vermek değildir lütfetmek. Esas lütuf kendinden vermektir.Sevda nedir ya da acı; nelere izin vermelidir insan ve nasıl olmalıdır yuvası? Güzellik neresindedir aslında yaşamın ya da nedir neşe dedikleri? Peki ne denir kedere, mutluluğun yanında?Ne olmalı cezası bu hayatta işle..
Her büyük yazar gibi Tolstoy da insanlık meseleleri üzerine kafa yorarak eserlerinde topluma ışık tutmaya çalıştı. Ancak günlük yaşamında mevcut egemenlerin gölgesinde durarak suya sabuna dokunmadan yaşayan yazarlardan asla olmadı.Her zaman ezilen yığınların sesi olmanın ötesine geçmeye çalıştı, bu ..
Fakat sorarım size: Köylü verdiğine mukabil ne alır? Yolunu kendi yapmaya mecburdur, sokakları zavallı talihinden daha karanlıktır ve mektep, yüz köyün birinde bile yoktur. Candarma oralara asayişten ziyade vergi tahsilini temin için gider. Kendimizi aldatmayalım, köylü mütemadiyen vermiş, buna muka..
Derler ki ölüm, savaşın en yakın arkadaşıdır. Birbirleri için yapmayacakları şey yoktur fakat savaş açgözlü olan taraftır ve hep daha çok ölüm bekler.Ülkesindeki savaştan kaçmaya ve özgürce yaşamaya çalışan fakat bunu başarmakta zorlanan bir adamın hissettiği mecburiyet, hayatında iyi olan ne varsa ..