"İlim öğrenmekteki gayen, bilgileri aktarmak değil, doğru hidayete vesile olmaksa; ne mutlu sana! Sen yürüdükçe, melekler sana kanat gerer. Sen gayret gösterdikçe, denizdeki balıklar bağışlanman için dua eder. Ama her şeyden önce bilmelisin ki; ilmin meyvesi olan hidayetin, bir başlangıcı, bir de so..
Allah-u Teala bir bilinmezi, bir görülmezi, bir erişilmezi,bilinir, görülür ve erişilir hale getirebilendir. Çünkü bilmek bildirmek görmek gördürmek, ermek, erdirmek, kendinden kendine olan bir alışveriş yöntemidir. Bu yöntemler bir plan ve programla olmaktadır. Bunları anlayabilmek içinse bilen, gö..
Allah arayışına giren kişiler zannederler ki, bu arayış onlardan geliyor. Ben istiyorum, ben ibadet ediyorum gibi... Allah’ı tanımaya başlayınca bakılıyor ki Allah’ın isteği doğrultusunda “Allah” diyoruz. Şöyle ki; öyle bir kuvvet ve kudret sahibi ki on sekiz bin alemi yaratmış ve tecellide olan sad..
“Hakikât alemlerine esrarlı yolculuk...”Hatalara…Yanlışlara…Günahlara düşenler…İnkâr ve isyan içinde ömür tüketenler…Pişmanlık ve vicdan azabıyla tutuşup yananlar…Ve sonunda gözyaşlarıyla secdeye kapananlar…Ardından gelen rahmet sağanakları…Bu sarsıcı duygu patlamasına ortak olmak ister misiniz?Öyle..
Elinizdeki eser; İbn Arabî’nin Tevhid konusunu ele aldığı, kısa ama içeriği oldukça yoğun bir eserdir. Bu nedenle eser değişik adlarla birçok kez Türkçeye çevrilmiştir. Risâlenin merkezinde Hz. Peygamber’in zikretmiş olduğu Men arefe nefsehu fegad arefe Rabbehu / Nefsini bilen Rabbini bilir hadisi v..
Bilemezsin.Sana verecek bir armağanı ne çok aradığımı.Hiçbir şey içime sinmedi.Altın madenine altın sunmanın ne anlamı var?Ya da okyanusa su.Düşündüğüm her şey.Doğuya baharat götürmek gibiydi.Kalbimi ve ruhumu vermenin bir yararı yok,Çünkü sen zaten bunlara sahipsin.O yüzden sana bir ayna getirdim.K..
Üzülmüşsün, belki de bu dünya ile sınanmışsın, istediklerin verilmemiş, yutkunamıyor, çöküp kalıyor veya hangi yoldan gideceğini bilemiyorsunBiliyorum... Bu dünyaya “Yoruldum” diye haykırmak istiyorsun avazın çıkana kadar.Ama;Sabretmeyi bırakma,denemeyi bırakma,duayı bırakma!Dünya hali; her dert bir..
Ferzende İdiz’in hazırladığı eser, aşkların en güzeli Allah aşkına talip insanların yapması gereken on esası anlatıyor. "Ben bir gizli hazineydim, bilinmeyi istedim.” Hadis-i kutsisine mazhar olmak isteyen kulların en büyük arzusu Allah’ı her yönüyle tanımaktır. Bu eserde Yüce Allah’ın (c.c) kendisi..
İranlı büyük bir arif, filozof ve şiir insanı olan Kutbü’l Arefin Baba Afzal Kaşani’nin ismi Türk edebiyatında bilinen ama maalesef eserleri Türkçeye çevrilmeyendi.Behruz Dijurian’ın olağanüstü olan ve kalp ve kovan ve KIZKULESİ şiir kitabına daha önce yaptığım yorumumda; geçmişin, günün ve geleceği..
Adem Allah’ın kuludur.Yolu, aslına rücudur.Suretle olsa da bir pul,Siretinde bi pahadır.Yapraklar şekil şekil,Şekil aradan çekil!Göreyim ressamınıDestura Allah vekil.Kendi aldı, kendi sattıAra yerde bir kimse yok.Kendi aldı, kendi tattıTatdan başka bir şey yok.Şeriatın, Şer’i atarTarikatın Hakk’a ba..
“BEN SİZE ALLAH’TAN KORKUNUZ, HAYVANLARI İNCİTMEYİNİZ, RAHATLARINI BOZMAYINIZ DEMİYOR MUYUM?”Hz. Muhammed (S.A.V)Canın özü sevgi, bu çok açık. Sevgiyle var ediyor “ben”i her şeyi… Ben, sevgiyle besleniyor ve buna ne kadar uyanıyorsa o kadar daha açılıyor sevgiye. Peşinde koşulan her şeyin ardında c..
Mevlânâ Celâleddîn Rûmî, bir oportünist miydi? Sadece kendi ikbâl ve istikbâlini mi düsünmüstü? Mogollar gibi "istilâci" ve "isgalci" bir kavmin yaninda ne isi olabilirdi? Islâm dünyasi Mogollarin yikimlariyla sarsilirken Müslümanlar Mogollara karsi mücadelenin yollarini ararken, Mevlânâ gibi büyük ..
İki İlahi Aşık Mevlana ve Şems, yani bu iki ilahi aşık, bir köşeye çekildiler ve kendilerini tamamen Hakk'a verdiler. Bu gönül aleminde günlerce gecelerce sohbetlere daldılar. Bu dalış öyle ulvi bir dalıştı ki birbirlerinde kendilerini ve Yüce Allah'ın eşsiz güzelliklerinin tecellilerini gördüler.Ür..
“Gölgeye bir daha dönmemek üzere ayrıldım. Kendimden kurtuldum artık. Ondan bundan kurtuldum. Hiçbir hançer yaramaz tenimi, şerha şerha yarıldım. Bundan böyle orada, birinci semanın feleklerinde arayın beni. Şimdi sadece gözüm kamerde, şemste, zuhalde. Senin belirdiğin yerde, ayan olduğunda.”“Hiç” o..
17. yüzyılın ortaları ile 18. yüzyılın başlarında yaşamış olan Yusuf Nâbî, devrinin en önemli sanatkârlarından birisidir. Hikemî tarzda şiirin güçlü temsilcilerinden olan Nâbî, Hz. Peygamber’e (s.a.v) olan muhabbetiyle gönüllerde yer etmiş bir şairdir. Tuhfetü’l Harameyn kitabı, Urfalı Yusuf Nâbî’ni..