Bir kadın, karlı günde, akşamın kapkara karanlığı, ayrıca dondurucu soğuğunda, göçüntünün tepesine yüzükoyun kapaklanmış, ayaklarını yana açmış, kollarıyla yıkıntıları kucaklamış ölü gibi yatıyordu. Ölmüş mü diye kaygılandım. Yanına gittim. Sırtına bir iki fiske vurdum. Ağlamaktan şişmiş kanlı gözle..
Yürüyen Köşk’ün Bahçıvanı: -Paşam, izninizle Köşk’e hasar veren büyük dalı kesmek istiyorum?Atatürk’ün tarihe geçen cevabı:-Hayır. Dal kalacak, Köşk gidecek!Yürüyen Köşk bestesi yapma fikrini bana veren kadim dostum Metin Erdoğan’ın Dört Efsane Çevreci kitabına ön söz yazmak benim için bir onurdur. ..
“Bir gün karşılaşacaksın. Geçen onca yıl, aslında neyi beklediğini, yüreğin çaresizce sızladığındaanlayacaksın. Beklediğinin ‘O’ olduğunu anlamayacaksın önce. Yüzyıllardır tanıyormuşsun hissidoğacak yüreğinde. Hep seninleymiş¸ ama yokmuş¸ gibi. Gözlerine baktığında, kendini asırlardır oradayaşıyormu..
Akarsu ve göl kenarinda bahçesi olan sansli kisilere, bahçesine dogal çevreli bir havuz yapmak isteyenlere; böyle kisilere yardimci olacak peyzaj mimari ve ziraat mühendislerine… Suyun içinde, kiyisinda ve evresinde yetistirilebilecek 100 ayri cinsten güzel ve yararli bitkiyi tanitip onlarin üretimi..
Yürüyen Köşk’ün Bahçıvanı: -Paşam, izninizle Köşk’e hasar veren büyük dalı kesmek istiyorum?Atatürk’ün tarihe geçen cevabı:-Hayır. Dal kalacak, Köşk gidecek!Yürüyen Köşk bestesi yapma fikrini bana veren kadim dostum Metin Erdoğan’ın Dört Efsane Çevreci kitabına ön söz yazmak benim için bir onurdur. ..
Papalagi denince beyazlar ya da yabancilar anlasilir. Ama sözcügü sözcügüne çevrilirse gögü delen anlamina gelir.Samoa'ya misyoner bir yelkenliyle gelmisti. Yerliler bu beyaz yelkenliyi ufukta bir delik olarak gördüler, beyaz adamin içinden çikip kendilerine geldigi bir delik. O, gögü delip geçmisti..
Papalagi denince beyazlar ya da yabancilar anlasilir. Ama sözcügü sözcügüne çevrilirse gögü delen anlamina gelir.Samoa'ya misyoner bir yelkenliyle gelmisti. Yerliler bu beyaz yelkenliyi ufukta bir delik olarak gördüler, beyaz adamin içinden çikip kendilerine geldigi bir delik. O, gögü delip geçmisti..
Tehdit altındaki çevrenin yeniden doğallaştırılmasından sağlıklı gıda yetiştiriciliğine, su kültüründen kent bahçeciliğine değin bilmemiz gereken her şey.Çöl mü Cennet mi? neyi berbat ettiğimize dair çok önemli bilgiler içeren oldukça derinlikli ve ilgi çekici bir kitap. Permakültürün öncülerinden o..
Bir kadın, karlı günde, akşamın kapkara karanlığı, ayrıca dondurucu soğuğunda, göçüntünün tepesine yüzükoyun kapaklanmış, ayaklarını yana açmış, kollarıyla yıkıntıları kucaklamış ölü gibi yatıyordu. Ölmüş mü diye kaygılandım. Yanına gittim. Sırtına bir iki fiske vurdum. Ağlamaktan şişmiş kanlı gözle..
“Bir gün karşılaşacaksın. Geçen onca yıl, aslında neyi beklediğini, yüreğin çaresizce sızladığındaanlayacaksın. Beklediğinin ‘O’ olduğunu anlamayacaksın önce. Yüzyıllardır tanıyormuşsun hissidoğacak yüreğinde. Hep seninleymiş¸ ama yokmuş¸ gibi. Gözlerine baktığında, kendini asırlardır oradayaşıyormu..
Vegan Bir Dünya, yazarın Veganköy adını verdiği, bütün yaşam şartlarının veganlık üzerine örüldüğü bir köyün hayali ile başlıyor. Burası sempatik ve yaşanılası bir köy olması yanı sıra sizleri içerisine çekecek birçok pratik çözüm barındırıyor. Yazarımızın tüm dünyanın Veganköy’ü anlamaya ve onu müm..
Ben : Ooooo; merhaba!O : Merhaba, hoş geldiniz! Hayrola, ne işiniz var bu dağ başında?Ben : Öylesine dolaşıyorduk.O : Öylesine dolaşıyor muydunuz; başka yeriniz mi kalmadı dolaşacağınız? Yarattığınız yeni yaşama ortamlarında artık mutlu değil misiniz yoksa? Biliyor musunuz, sizleri anlamakta zorlanı..