Kimseye bir ders vermek, nasihat etmek amacıyla yazmadım bu kitabı. Haddim de değil zaten. Neyi doğru yaptık da kime ne akıl vereceğim? Öyle yazar olmak, çok okunmak gibi bir iddiam da yok. Peki, neydi uzun zamandır emek verdiğim, kimi zaman kendime çok kızdığım, yerden yere vurduğum, kimi zaman duy..
Bir yaşından, yirmi yaşına kadar her çocuk, bence zevkle okunmaya değer meraklı bir kitap; karşısında uzun uzun, hayran hayran düşünülecek bir bilinmeyenler âlemidir.Yirmi bir yıldan beri bu kitapları yaprak yaprak, satır satır okumaya ve anlamaya çalışıyorum. Fakat hâlâ “Çocuk” adlı kitapta anlayam..
Akıllılar dünyasının bir kıyısında, sisli bir dağ başına çöreklenmiş, dünyayı kendimce anlamlandırmaya çalışan bir deliyim. Akıllılardan çok farklı olduğumun bilincini her an taşıyarak onları gözetliyorum. Duygularımı ve düşüncelerimi, sürekli, akıllıların dünyasına özgü tarzda kodlamaya çalışıyorum..
Kafka, kızkardeşi Ottla'ya (ve diğer aile bireylerine) yazdığı bu mektuplarda sevecen, yardımsever, şakacı bir ağabey ve bulunmaz bir arkadaştır. Hartmund Binder'le Klaus Wagenbach tarafından baskıya hazırlanan bu kitapta; Kafka'nın alçakgönüllülükle gururu, fedakarlıkla bağımsızlığı, ürkeklikle ces..
“Ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere Türk milletine canımı vereceğim.”Mustafa Kemal Atatürk’ün Osmanlı topraklarında görevde olduğu günlerden başlayarak cumhurbaşkanlığı yaptığı yıllara kadar kaleme aldığı mektupları ve cumhuriyetin ilanından sonra gerçekleştirdiği röportajları derled..
“Hâlden anlamak için insanlığın hâllerine şahit olmak gerek. Yurt dışı yolculukları benim için, insanlık tecrübelerine şahitlik edip sorumluluklarımızı yeniden hatırlamak demek.Dünya üzerinde gidip gördüğüm her ülke, göz göze geldiğim her insan, bana aslında ‘öteki’yi değil, yakınlıkları anlattı. Yu..
“Büyük suçlar, küçük kitaplara sığmıyor!”“… Başına bir şey gelen Türkiye’dir… Ben onun sıradan bir gazete yazarıydım.Türkiye’nin başına bir şey geldiğinde herhangi bir ferdi yanar da gazete yazarı tutuşmaz mı?..”“Bu kitap bir hesaplaşma, suçlama kitabı değildir. Sadece bir tespittir.Bilirsiniz, gaze..
Ay, yanaklarıma tuzlu damlalar serpiyor. Orman perileri ipekten kanatlarını saklıyorlar rüzgârlarını esirgemek için. Umudumu kaybetmedim. Biliyorum susuzluktan yere düşeceğim anda fışkıracak hayat. Buz gibi sular yüzümden süzülüp bir ark açacak kendine ve gitgide yatağını genişleterek önce bir derey..
Buzdan damlalar.Hürriyet Haber Ajansı ve Doğan Haber Ajansı ile Günaydın’da 41 yıl boyunca gazeteci / yönetici olarak çalıştım. Öncelikle meslek hayatımdaki deneyimleri, genç iletişimcilerle paylaşmak için yola çıktım. Yaşadığım, tanık olduğum ve birinc, ağızdan dinlediğim olayları derledim.’’Bir Öm..
Çocukluğundan bu yana farklı ülkeleri, farklı şehirleri görme hayalini içinde büyütüp yeşerten Meltem’in akademik pusulası, doktora eğitimi için, Çin’in Wuhan şehrine yönlendirir onu... Covid-19’un menşesi Wuhan ve Çin elleri macerasını, Çinlilerin karakteristik yapısını gözlemleyip boğmayan bir der..
İyiliğin sınır tanımadığına inanalara selam olsun Herkesin bir hikayesi var, #AşımızıPaylaşıyoruz diyerek başladı ve kelebek etkisi gibi genişleyip ülke sınırlarını aştı Afrika’ya kadar ulaştı. Sıkça karşılaştığım; Nasıl vakit bulabiliyorsun? Ne zaman çalışıyorsun? Neden Afrika? gibi sorul..
“Tüm Insanliga Okutulmasi Gereken Kitap.” Oprah Transilvanya’nin Sighet sehrinde dogan Elie Wiesel, 1944’te, ailesiyle beraber Auschwitz, ardindan Birkenau’ya gönderildiginde henüz 16 yasindaydi. Gece, onun bu hatiralarinin kitabidir: Bir daha hiç görmeyecegi annesi ve küçük kiz kardesinden ayrilisi..
Atatürk, Adana’yı ziyarete gitmiştir. Elinde kır çiçekleri ile bir yaşlı kadın, Sultan Ana yaklaşır. Bakışlarını Ata’nın gözlerine dikerek şöyle der: “A benim Çakır oğlum! Yolunu bir deli gibi bekledim. Sana bu çiçekleri tarlamdan yoldum.” Sultan Ana, Paşa’nın sarı başını, sarıçiçeklerin üzerine bas..
İnsan evine dönünce özünü bulur. Tüm ikincil kimliklerden sıyrılıp kendi olduğu yer orasıdır çünkü. Ev, asli vatandır bu yüzden. Doğa da öyle değil mi? Şehir hangi nimetlerle donatılmış olursa olsun size hep ikincil kimlikler takar. Köyünüze, memleketinize dönüş de bu yüzden eve dönüş gibidir; özünü..
...Gece takipleri için odaya gelen hemşire, gazileri uyandırmamak için yavaş ve sessiz hareket etmişti. Işığı da yakmamıştı. Kapı açıktı, koridorun ışığı yeterliydi. Sadece ateşlerini ölçecekti. Elinde bulunan ateş ölçer cihazı ile alın bölgelerinden ölçüm yapacaktı. Sıra Atilla’ya geldiğinde ateş ö..
Bu kitabı yazmak benim için çok zor oldu. Yaşananlar okadar ağırdı ki, anlatmak dahi hiç kolay değildi. Anlattığım kişiler beni pür dikkat dinledi, anlamaya çalıştı, hayretler içerisinde kaldı ancak hangi tepkiyi alırsam alayım beni anladıklarına ikna olmuyordum.Evet sen! Bölgeyi görmedin, dar sokak..
Baştan sona yaşanmış bir hayat hikâyesi... Kitapta insanın dünyasını alt üst eden ve duygu seline boğan öyle acı dolu, öyle ibret ve öyle gözyaşı dolu olaylar var ki, okuyanlar gözyaşlarını tutamayacaklardır. Bu kitap yalnız bir kişiyi değil, bir toplumu ve bir dönemi anlatıyor. Çok daha önemlisi de..
Al yazmanın ucuna mı sildin gözyaşlarını?Ağıdını hangi dağa haykırdın Mahi?Kıraç bir toprak sandığın bedenindeNasır tutan ellerinle kaç kundak beledin?Ak sütünü akıttığın toprakDamar damar çatladı mı Mahi?Umuduna kurban olduğumMavi gözlerine kim oturttu hüznüBilmez misinBu dünyada ki en güzel mavi s..
Basın tarihimizin en renkli kalem ustalarından biriydi İslam Çupi. Uzun meslek yıllarını spor yazarlığıyla geçirmiş olmasının yanı sıra tutkulu bir İstanbul âşığıydı. Yetiştiği Topkapı, Pazartekke, Şehremini sokaklarından başlayarak kentteki en hareketli caddelerin, meydanların, plajların, tiyatrola..