“Hayat hakkında hiçbir fikri yoktu, sözlerin sadece patlamaya hazır hava balonları gibi olup arkalarında hiçbir iz bırakmadan kaybolduklarını yeni öğreniyordu.”Stefan Zweig’ın tutku ve kıskançlık duygularını küçük bir çocuğun gözünden anlattığı Yakıcı Sır 1913 yılında yazıldı. Tatil için Avusturya A..
William Shakespeare (1564-1616): Oyunlari ve siirlerinde insanlik durumlarini dile getiris gücüyle dört yüz yildir bütün dünya okur ve seyircilerini etkilemeyi sürdüren efsanevi yazar, Bir Yaz Gecesi Rüyasi adli komedyasinda bir ask öyküsünü o dönemde pek revaçta olan cin ve peri masallarini kullana..
14 Nisan 1914 te Beykozda dünyaya geldi. Edebiyata olan merakı ilkokul zamanlarında başlayan Orhan Veli Kanıkın ilk hikâye denemesi, Çocuk Dünyası Dergisinde basıldı. Bunu farklı yıllarda, başka dergilerde çıkan hikâyeleri izledi. Orhan Veli’nin edebiyata ilgisini fark eden lise edebiyat öğretmeni A..
Gregor Samsa, bir sabah, huzursuz edici rüyalarından uyandığında, devasa bir böceğe dönüşmüş olarak kendini yatağında buldu. Bir zırh kadar sert sırtının üzerine uzanmış, öylece duruyordu. Kafasını biraz kaldırıp baktığında, kahverengi bir kubbeyi andıran, boğum boğum olmuş ve tıpkı sırtı gibi sertl..
Mirko Czentovic, on iki yaşında yetim kalınca iyiliksever bir rahibin himayesine girmiştir. Zekasından şüphe duyulan ve önemsenmeyen bu çocuğun, tesadüf eseri bir satranç dehası olduğu ortaya çıkar.Ve Mirko yıllar sonra dünya satranç şampiyonu olarak karşımızdadır.New York'tan Buenos Aires'e gitmekt..
Bir sabah yatağınızda gözlerinizi açtığınızda bir böceğe dönüştüğünüzü hayal ediverin. İşte elinizdeki bu ince kitap tam da bu şekilde başlıyor. İlk kez 1915 yılında yayımlanan bu eser Kafka’nın edebiyatını doruklara çıkardığı bir çalışmasıdır. Kitap bir nevi yazarın tüm yaşadıklarının dolu dolu ama..
Bahar, ailesini yitirdikten sonra teyzesi ve eşiyle birlikte yeni yaşamına başlarken, olumsuzluklar yakasını okulda da bırakmaz. Her şeye rağmen ayakta durmaya çalışan Bahar, kusurları yüzünden içe kapanırken, aşk yine de kapısını çalar. Ancak geçmişine ait öğrendikleri ve peşini bırakmayan saplantı..
Lou Andreas-Salomé modern anlamda feminist olarak tarif edilemese de, bagimsiz ve özgürlükçü yasamiyla kusaklar boyu feministler için bir rol model oldu. Nietzsche, Rilke ve Freud gibi önemli sahsiyetlerle kurdugu dostluklarla ve onlar üzerindeki etkisiyle gündeme geldi. Avrupa üniversitelerinde ögr..
Elit tabakadan gelen, saygın ve centilmen bir yedek subay, hayatının heyecanının kaybolduğu günlerden bir gün, at yarışı seyretmeye gider. Yarış esnasında yerde başkasına ait bir bilet bulur ve bu biletle at yarışı oynayıp para kazanır. Hem ihtiyacı hem de hakkı olmayan bu parayı alıp cüzdanına koym..
Stefan Zweig’in deyimiyle “kendi hayatinin siirini yazanlar”dan biri olan Tolstoy, Insan Ne ile Yasar kitabiyla okurun karsisina çikiyor. Bilindigi gibi Tolstoy, elli yasindan sonra bir arayis içerisine girer. Kendisi de bir soylu olan Tolstoy, saflik ve sadeligi, köylüler veya fakir halkin arasinda..
Denizin derinliklerinde yaşlı bir balık büyükannenin binlerce torununa anlattığı hikâye bize bilgelik ve özgürlük için en gerekli olan şeyin cesaret olduğunu gösterir. Her şey Küçük Kara Balık’ın içinde dolandığı nehrin nereye doğru yol aldığını merak etmesiyle başlar. Merakı öylesine büyüktür ki g..
Geceye sırf gece diye tutkun olması, arkadaşımın tuhaf bir fantezisiydi (buna başka ne diyebilirim ki?) ve diğerlerine olduğu gibi, onun bu tuhaflığına da sessizce uydum; tam bir teslimiyetle onun vahşi isteklerine boyun eğdim. Karanlık Tanrıça her zaman bizimle olmuyordu ama biz onun varlığını takl..
Bu kitapta yer alan Holstomer, Çömlek Alyosa, Balodan Sonra, Köyde Sarkilar, Üç Ölüm hikâyeleri Tolstoy’un sade ve çarpici anlatiminin doruga çiktigi en güzel örneklerdendir. Bir atin hikâyesinin aktarildigi Holstomer Türkçeye ilk defa çevrilmistir.Ürün Adı: Üç Ölüm - Hasan Ali Yücel Klasikleri..
“Içimde serin rüzgârlar mi esmeye baslamisti ne. Içimde özlü bir toprak kesfetmisti, evet apaçikti bu. “O”na sarildim, kokusunu duyuyordum kör olayim. Kavusmak için ülkeler geçiyordum besbelli kosarak, kan ter içinde fakat nasil da uçuyordum havada. Derken tuslara dokunmaya basladim, taktigim kagit ..
Yazar ikinci öykü kitabında çocukluğun gölgesinde anlatmaya devam ediyor. Geriye hasretin, ayrılığın kaldığı çaresiz zamanlara uzanıyor kelimeleri..Yenilgiler, yoksunluklar, aldanışlar, yalnızlıklar… Bazen de güzel tesadüflerin mucizevi gücüyle tüm hayat yorgunluğunu bir örtü gibi çekip aldığı nadir..