Kuşatma altındasın! Kaldır ellerini semaya! Teslim ol! Bırak gel kimliğine iliklenmiş konuşlandırmaları.Sıfatsız, soluksuz gel! Sağa sola sapmadan, dümdüz gel. O taraftan, bu taraftan değil, başını göğe vura vura gel!Vur! Vur şakağından! As bacağından! Sür şeytanı darağacına! Vur ki, asaya bölünmüş ..
Ne dediler:Âşık Mahzuni Şerif için;“Ne Caferliğimi, ne Çobanlığımı koydun. Hep benimle uğraştın… Sen halk ozanısın, halkın ozanı yazar da söyler de kırgınlığım yok.”Süleyman DemirelÂşık Veysel, Mahzuni içeri girince ayağa kalkar ve yanındakilere, “Susun gelen Pir Sultan Abdal olsa gerek’’ diyerek ta..
Şah damarından daha yakın! Hadi! Uzat avuçlarını duaya, hazır ol! Yüce Rabbinin adıyla; Rahman ve Rahim ol!Zaman yok, geliyor Zûlkarneyn coşkusu... İmanını al, öyle gel! İlk soluktan, soncasına gel! Üç kitaptan gel, Hakk kitaptan gel! Yüreğine koy, öyle gel! Hadi hazır ol tüm zamanlar içinde, kuşan ..
‘’İyilik yalnızca iyilerin anladığı dildir. Her iyilik başlı başınadır, tektir. Tekrarı yoktur. İyilik bir kez dokunduğunda dünya değişir. İyilik tekrar dokunduğunda dünya değiştiği için başkadır. Bu sebeple tekrar değildir.’’Ürün Adı: Susan Suyun Vadisi..
Çünkü aramızdaki bu mesafelerin bize güç verip vermediğini düşündüm.Mesafeler kavuşulabilir uzaklıktadır daima. Bir yere doğru bir yol gidiyorsa, orası asla uzak olamaz. Varılan yerin ötesinde bir uzak daha vardır.Ama bir süredir, oraya varırsam eğer, başka bir uzağa gitmiş gibi bulacağımı düşünüyor..
Nietzsche’nin olgunluk yapitlarindan sayabilecegimiz Zamana Aykiri Bakislar’in 2. Cildi Tarihin Yasam Için Yarari ve Sakincasi kendi biçimini arayan Nietzsche’nin tarih üzerine düsüncelerini yansitir.Elestirel Toplu Basim’in 10. kitabiyla Nietzsche külliyatina bir adim daha yaklastik.(Tanitim Yazisi..
Faruk Duman kısa denemeler kitabı Tom Sawyer’ın Kitap Okuduğu Kulübe’de bir yandan okumalarından çıkardığı yazınsal sorunlara, kültürel konulara güncel yorumlar getirirken bir yandan da çocukluğundan itibaren kitaplarla, yazarlarla kurduğu düşünsel, düşsel ilişkilere değiniyor. Özgün bir yazarın oku..
"Üzerinde anlastigimiz hiçbir ilke yok. Dil perisan, mefhumlar kaypak, kelimeler köksüz. Politikanin çigliklari yaninda siirin ve düsüncenin sesi boguk bir inilti. Hiristiyanlasmadik ama içimizde bir ortaçag kesisi yasiyor. Elbirligiyle sarildigimiz tek müessese: Aforoz. Sevginin, anlayisin, dayanis..
Montaigne’nin "Denemeleri" genis bir öz anlatimdir aslinda. Kendi türünde yazilmis essiz bir yapittir. Montaigne zamanin akis çizgisini izlemez, hangi olgunun hangisinden geldigini söylemez, kendisini zamansiz bir çerçeve içinde ortaya sermektedir amaci. Montaigne zoru dener ve bölük pörçük alintila..
Kamil manada iman sahibi olmak için sevmek gerekiyor. Bir binanın tuğlaları gibi içten sevebilmek için tanımak, tanımak için bilmek, bilmek için okumak gerekiyor. Pislikten daha değersiz olan cehaletten kurtulmak gerekiyor. Alim olunmasa da ilim yolunda dirsek çürütmek gerekiyor.Bilseydik, severdik!..
Cem Yayınevi, Rilke'nin düzyazı eserlerini Kâmuran Şipal, bütün şiirlerini de Yüksel Pazarkaya'nın çevirileriyle Türkçeye kazandırıyor. Kâmuran Şipal, daha önce Rilke'nin öyküleri, mektupları ve denemelerini Türkçeye çevirmişti. Bu kez Rilke'nin özdeyişleri, gözlemleri ve seçme düşüncelerini bize su..
“...çocuğun beyninde temel kavramlar anadille oluşur. Bu süreçte anadilin kullanımını kısıtlar ya da pek çok kez yaptığınız gibi yasaklarsanız, algılamaktan, düşünmekten yoksun kuşaklar yetiştirirsiniz. Dilin, yığınları toplum yapan, insanları bir arada yaşatan en büyük etken olduğunu görmezden gele..
BUGÜN GÜNLERDEN KADIN.Kadınlar kayıp gören var mı?KADINLARIMIZ...Adem’in eşidir adına Havva dediğimiz, varolma-oluşma sebebimiz. Kıymet bilmekte güçlük çektiğimiz kadınlarımız.Evet, nerde bu kadınlar; mesai saati yok.Nerede mi?Maksim Gorki de ana oldu kadın.Orhan Veli’de Mualla!Ahmet Muhip ’in un..
Osman Toprak, tasavvufun ilk dönemlerinden bugüne ayağı toprağa basan menkıbeler anlatıyor ve örnek hayatları göstererek diğerkâmlığı, cömertliği ve iyiliği hatırlatıyor. Dervişin Fikri bizi "neyin peşindesin?" sorusuyla baş başa bırakarak kendi hikâyemizi aramaya teşvik ediyor. Muhit Kitap, insanı ..
"Seneler sonra bile bu âni hatirlayacak. Daglar, ovalar, çöller, asirlar, yildizlar asacaklar. Durdurulamazlar, duramazlar. In, cin, seytan, nefis, dag her kimse, ne olursa olsun bentleri yikacaklar. Önlenemez bir hizla mesafeleri deviriyorlar. Yürümeyecek, kosacaklar. Bir yerden davullar, kösler..
Nâzim sayisiz dostlarindan biri olarak, Pablo Neruda’yi ziyaret etmeye karar verir. Ne de olsa, Neruda onun evine gelmis, yaninda da armagan olarak kirmizi renkte bir kadeh getirmistir...Avrupa’daki bir arkadasina telefon açar ve ondan Neruda’nin adresini ister. Bu istek, bir gün bile yasamaz yorgun..
Tezer Özlü, bir baska kutupta kendisiyle ayni yazgiyi paylasan Oguz Atay gibi, beklenmedik bir anda edebiyatimizdan demir aldi. Yazar ile sahici efsanesini birlestiren bu anlati, hem yogun bir vasiyetname niteligi tasiyor, hem de hayata ender görülen acilikta bir perspektiften taniklik ediyor.Yayine..
Ben hatalarımdan, zaaflarımdan etkilendim en çok. Kendimle bir hesaplaşma sanki. Mizahi bir anlatım yakalamaya çalışarak, hafifleterek kendimi temize çıkartmaya çalışmak gibi, günah çıkartmak gibi...Yaşadıklarımı zamanına göre sıralamadım ama tüm yaşamımı kapsıyor. Yazılarım gerçeklik açısından son ..
Seviyoruz bu şehri.Hem de öyle böyle değil.‘61’ bizim için bir plakadan daha fazlası.Rengimiz, ruhumuz, her şeyimiz…Başka kentlerde yaşasak bile plakaların sonuna eklemeye çalıştık.Telefon numaralarımızda olsun diye neler yapmadık ki?En ücra köşede bu plakayı görsek...Ya da ‘Bize Her Yer Trabzon’ ya..