Bir solukta büyük beğeni ile okunacak, sizleri geçmişe götürecek, güzel ve anlamlı bir gezinti yapmak isteyenler için tavsiye edilecek bir kitap...Ürün Adı: Sen Küçükken Kaç Yaşındaydın..
Dikkat!Bu kitap fazlaca sevgi, inanç, özgüven ve eser miktarda komedi içerir.Bu kitap aklımın ucundan bile geçmeyen bir hayaldi be¬nim için. Sadece yaşadığım dönemi en travmasız nasıl atla¬tırımın cevabını yazmakta bulmuştum, yazdıkça rahatladım, rahatladıkça yazdım, biriktikçe de daha özgür ve özgü..
Düşen her şey biraz da sayılmayı bekler. Payına düşen, yola düşen, derde düşen, sevdaya düşen… Bir de sonbaharın tanığı var ki o da mürekkep olur, kâğıda düşer; izi kalır, tadı kalır, sesi kalır da kime kalır, bilinmez…Bilinen bir şey varsa o da; her şeyin kelimelerle yaşatıldığıdır. Bir ipte on dör..
Amok Koşucusu doktor olarak yardıma ihtiyaç duyan bir insana el uzatmanın vicdani yükümlülüğüyle kendi karmaşık duyguları arasında sıkışıp kalan bir adamın hikâyesidir. Hollanda Doğu Hint Adaları’nda görev yapan bir doktor, dara düşüp kendisine başvuran çok zengin bir kadının yardım talebini geri çe..
Bu kitap küçüktür fakat mazimin sönmeye yüz tutmuş hatıralarından bence en kıymetlilerini içerdiği için benim gözümde yeri ayrıdır. Hayatta dönüp geçmişe bakmanın ne derece kıymetli olduğunu bilenler ifademi onaylar. Gecelerim, fikir mahsulü değildir, yaşanmıştır. Zaten içeriği bunu açıkça ispat ede..
Doktor Murat, tarihe geçecek bir icat yapmanın hazırlıkları içindedir. Oğlu Çetin, onun en büyük yardımcısıdır. Ancak zamanla, birilerinin icadın peşine düştüğünü fark ederler. Dâhi bir babanın oğlu olmak elbette kolay değildir.Anne ve babalarıyla sıradan bir tatile çıktıklarını zanneden Çetin ve Os..
Lev Nikolayeviç Tolstoy (1828-1910): Anna Karenina, Savas ve Baris, Kreutzer Sonat ve Dirilis’in büyük yazari, yasaminin son otuz yilinda kendini insan, aile, din, devlet, toplum, özgürlük, boyun egme, baskaldirma, sanat ve estetik konularinda kuramsal çalismalara verdi. Bu dönemde yazdigi öykülerde..
Zweig gençlik dönemi yapıtlarından Kızıl’da öğrenim için Viyana’ya giden genç bir tıp öğrencisinin büyük kentin gerçekliğine uyum sağlama ve yetişkinliğe adım atma sürecini anlatır. Kendini birdenbire ailesinden uzakta soğuk bir odada yapyalnız bulan bu çocuksu genç adam, zamanla girdiği bunalımın e..
Küçük Şeyler sıradan insanın başına gelmesi muhtemel sıradan olayları, acıları, ümitleri, hayal kırıklıklarını, yani kimi hayat gerçeklerini ve bu gerçekler karşısında yaşanan duyguları ele alıyor. Ağaçların kesilmesine üzüntü duymamız, kuş sesleriyle neşelenip aşk uğruna acı çekmemiz, bir tebessüml..
Lyon’da Düğün Fransız Devrimi sırasında yaşanan kargaşa ve zulüm günlerinde ölüme yaklaşan insanlara umut veren bir aşkın hikâyesidir. 1793’te kentte kurşuna dizilmeyi bekleyen karşı devrimcilerin toplandığı hapishane tuhaf bir nikâha sahne olur. İki Yalnız İnsan, acı çeken iki çaresiz insanı buluşt..
Mürebbiyeleri kati bir ahlak anlayisinin kurbani olurken, yetiskin dünyasinin gaddarligiyla tanisan iki masum çocuk; Como gölü kiyisindaki bir otelin dingin ortaminda gözüne kestirdigi bir genç kiza imzasiz ask mektuplari yazarak zalimce bir oyuna girisen görmüs geçirmis beyefendi; Tirol Alplerinde ..
“…sonu en evvel söyleyeceğim. Ama diyeceksiniz ki bu halde hikâyeden hiçbir lezzet çıkmaz. Maşallah, niçin çıkmasın? Hikâyeye lezzeti yazar verecek değil mi? Bakın ben lezzet vereyim de çıkar mı çıkmaz mı?” Ensesi Yamalı Kanlı Mustafa Paşa’nın Eyüp’teki konağında ve bu konağın kalabalık kadrosu aras..
Nefret ediyorum! Mutsuz olmam için ellerinden geleni artlarına koymuyorlar. İstemiyorum, istemiyoruuuuuuum!Neden beni zorluyorlar ki? Onlara göre en iyisi benim için değil! İsteklerimin hiç önemi yok! Dönmek istemiyorum, o hapishaneye dönmeyeceğim!Kitap okumak istemiyorum!Doğruları söylemek istemiyo..
Bir aşktır gazetecilik!Yağmur, çamur, kar, kış, sıcak, soğuk, demeden çalışan, nerede haber, nerede olay varsa bilin ki onlar oradadır. Onlar hep kalabalıklar ortasında fakat kalabalıklar içinde yalnız kalanlardır!..Gerçek hikayelerin bir gazeteci dilinden, gazeteci gözünden anlatılması ve gazetecil..
Bazen yanlış zaman, doğru kişiyi içinde saklarAşk, aile, arkadaşlık ve yenilenmeye dair kalpleri ısıtan öyküleriyle çok satanlar listesine giren Fern Michaels, Kalbinin Sesini Dinle romanıyla kusursuz görünümlü bir adama âşık olmak üzere olan genç bir kadının unutulmaz hikâyesini anlatıyor.Josie Dup..
Doktor Jonathan Murray yeni doğan kızının göründüğü kadar zararsız olmadığından şüpheleniyor. Sammy Agnew karanlık geçmişiyle boğuşuyor ve kanındaki şiddetin oğlunda da gizlendiğinden korkuyor. Şehir alevler içinde ve yetkililer kontrolü kaybediyor. İşler çığrından çıktıkça ve doğru ile yanlış arası..
Gecenin saat ikisinde, ısrarla çalan kapıyı açtığında, karşısına bir yıl önce ölmüş babası çıkınca şaşkına döner.Kısa zamanda da babasının, istediğine ölümsüzlük veren, mistik güçlere sahip bir Tılsım ile ilgisinin olduğu için dirildiğini öğrenir.Her bin yılda bir Bahşi Tapınağı’nda yeniden ortaya ç..
Evin hizmetçisiyle yaşadığı yasak bir ilişki nedeniyle, ailesi tarafından Amerikaya sürgüne gönderilen Karl Rossmanın öyküsüdür. Karl Rossman yaptığı gemi yolculuğu sırasında geminin ateşçisiyle tanışır. Onun yaşadığı zorlukları ve çektiği sıkıntıları öğrenince, ateşçiyi de ikna ederek kaptanla konu..
Bir zamanlar sadece benim olacağını hayal ederdim; seni, kaçak olan seni çocuğun içinde tutabileceğimi sandım. Ama o senin oğlundu! Gece vakti acımasızca benden uzaklaşıp bir yolculuğa çıktı; beni unuttu ve asla geri gelmeyecek. Bir kez daha yalnızım, her zamankinden daha beter hem de. Sana ait hiç ..
Bir tropez sanatçısının aç kalma öyküsü.İnsanların, sanatçı üzerindeki ne zaman yemek yiyecek düşüncesiyle yaptığı psikolojik baskıyı konu alan, gece-gündüz yorulmak bilmeden sanatçının başında “acaba yemek yer mi düşüncesiyle deyim yerindeyse nöbet tutma süreçlerini ve bir süre sonra bu sanatın rev..