Alp Dağları’na çıkmak isteyenlerin uğradığı, dağcılarından başkasının çıkmaya cesaret edemediği çooook yüksek bir yer…Ve o yerde bekleyen bir kedi… Annesini, babasını, kısacası hiç kimseyi hatırlamayan kedi, sorularının cevabını bulmak istiyordu. İçinden bir his, tüm sorularının cevabının dağın zirv..
“Fisagores yaşlandığında, ‘Bu kadar yüksek ilim kaybolmasın.’ deyip, kitaplarını bir mağarada toplayıp tılsım yapmış. Sadece yılda bir kere mağaranın açılmasına karar vermiş. Bundan dolayı bu tuhaf mağara, yılda bir kere, sadece üç saat açık dururmuş.”Bu fani dünya kime kalmış? Felek, nice büyük şah..
“Akşam beni öyle güzel misafir ettiler ki sorma Hüsmen Ağa. Ama gene de senin ekmeğini paylaşmanın zevki başka bir şeyde yok.”Usta kalem Sadık Yalsızuçanlar, doğudan batıya, kuzeyden güneye derin izler bırakmış engin kültür hazinemizden derlediği bin yıllık öykülerle sevgili çocuklarımıza sesleniyor..
“Sen bu sırrın zerresini bile anlamıyorsun. Gönül âleminde bir iştir oldu, ama onun sırrı sana görünmüyor. Öyle bir iş ki bu, yüzlerce kölenin bile harcı değil…”Bütün gece mum gibi yandım, eridim.Gece geçti, gündüz ölüm gelip çatsın başıma.Mum gibi aşkla her solukta güldüm,Ama senin gözüne karşı yin..
Sencer, o gece hiç uyumadı. Ertesi gün güneş doğmadan kalkıp kuyuya gitti. Kör bir kuyu gibi görünüyordu. Eğildi ve kuyunun içine doğru seslendi:“Ey kuyu! Sen dilekleri yerine getirirmişsin. Benim derdime de çare bulur musun?”Usta kalem Sadık Yalsızuçanlar, doğudan batıya, kuzeyden güneye derin izle..
“Sence baliklar konusabilir mi?” diye sordu bana.Cevabimi beklemeden yeni sorularla devam etti:“Akdeniz’in rengi hep degisiyor, neden?Baliklar suyun dibinde nasil nefes aliyorlar?Hiç denizkizi gördün mü sen?Nice’ten baska sehirlere de ugruyor mu Akdeniz?”Belli ki karsimdaki Nice’de yasayan Küçük Ded..
“Yahu koca eğeri vermiş, bir avuç sarımsak almış!” dedi yabancı adam.Yaşlı adam, “İyi etmiş… Sarımsaksız çılbır bir şeye benzemez ki!” diye cevap verdi.Usta kalem Sadık Yalsızuçanlar, doğudan batıya, kuzeyden güneye derin izler bırakmış engin kültür hazinemizden derlediği bin yıllık öykülerle sevgil..
Sence baliklar konusabilir mi?” diye sordu bana. Cevabimi beklemeden yeni sorularla devam etti: “Akdeniz’in rengi hep degisiyor, neden? Baliklar suyun dibinde nasil nefes aliyorlar? Hiç denizkizi gördün mü sen? Nice’ten baska sehirlere de ugruyor mu Akdeniz?” Belli ki karsimdaki Nice’de yasayan Küçü..
“Bak arkadaş, kafanı kullanacaksın kafanı! Sade kol bacak kullanmak yetmez. Eşeğin aklı olsa yük taşır mı? Tilkiye yük taşıtabilir misin?”Usta kalem Sadık Yalsızuçanlar, doğudan batıya, kuzeyden güneye derin izler bırakmış engin kültür hazinemizden derlediği bin yıllık öykülerle sevgili çocuklarımız..
“Aşkta yitip gitmiş genç bir adam görüyorum. Gerçek aşkı bulmuş, fakat bu sefer de kendini kaybetmiş birini… Dorukta bir vecd, dipsiz bir kuyuda acı görüyorum…”Sadık Yalsızuçanlar’ın gençler için hazırlamış olduğu öykü serisinde, bin yıllık kadim kültürümüzden damıtılıp, gönüllere şifa iksiri olarak..
“Ey genç! Erenler arasında yalan çok ayıptır. Niçin inanmıyorsun? İsteğin helva değil mi? Birkaç sini dolusu kepek getir de bak nasıl helva yapılırmış!”Kirman Şahı, civar vilayetlere haber salarak asker istedi. İki yüz bin asker topladı. Ebû Ali de ordusunun başında iken meydana çıktılar. Bir güzel ..
Etiyopya’nın küçük bir köyünde yaşayan on bir yaşındaki Solomon koşmayı çok sever, hatta rüyalarında bile koşar. Etiyopya milli takımındaki atletler onun kahramanlarıdır. Çıplak ayaklarına aldırmadan bir gün onlar gibi büyük bir atlet olup altın madalya kazanmayı hayal eder. Bir akşam dedesi onu Add..
Beyaz Dis, kurt olarak dogmus ve vahsi dogada yetismis bir hayvanin, efendisi tarafindan sevgi ve dürüstlükle evcillestirilmesinin öyküsünü anlatmaktadir.Beyaz Dis dünyaca ünlü bir romandir. Bu öykünün bu kadar sevilmesinin nedeni, yazarin, gücü ve cesareti sayesinde hayatta kalan kahramanlarini, un..
Yüzlerce kez ölümle burun buruna gelen bes savas tutsagi bir balonla kaçmayi basarabilmislerdi. Ancak onlar için yeni ve tehlikeli bir serüven daha basliyordu. Inmek zorunda kaldiklari adada esrarengiz koruyuculari olmasa belki de hiçbiri hayatta kalamayacakti.Ürün Adı: Esrarlı Ada..
Arkeolog Günegül, yüreginde yitirdigi oglunun acisi, müzedeki görevine baslamak üzere Bodrum'a gelmisti. Siyavus ise bir gecede hem annesiz, hem de babasiz kalmisti; dünyada, sevgili köpegi Gobül'den baska kimsesi yoktu. Sanki görünmez bir el bu iki yalniz insani biraraya getirmisti. Artik tek kaygi..
Jules Verne'in bütün dünyada ilgiyle okunan yapıtı On Beş Yaşında Bir Kaptan, heyecan dolu bir deniz macerası.Pilgrim adlı yelkenlinin kaptanı Hull, Yeni Zelanda'dan Amerika'ya dört yolcu götürmektedir. Gemide beş tayfa ile on beş yaşında Dick Sand adında bir miço vardır. Yolculuk sırasında rastladı..
Sinem'in başı dertte. Neden mi? Çünkü ne kadar uğraşırsa uğraşsın deyimlerin anlamlarını karıştırıyor. Şu büyükler düşündüklerini deyimlerle süslemeden doğrudan söyleseler ne olurdu sanki? Etekler zil çalar mı hiç? Göz boyanabilir mi? Ağzımızla kuş tutabilir miyiz? Bu durum onun canını çok sıkıyor. ..
Tom Sawyer ve Huckleberry Finn yeniden bir araya geliyor ve işler iyice karışıyor. Onlarla bir kez daha maceralara atılmaya var mısınız?Sevgili arkadaşı Tom’un aksine toplumun geneline uygun yaşamayı reddeden Huckleberry Finn, Dul Douglas’ın evindeki rahat yaşamından kaçarak sokaklara sığınır. Daha ..
Arkeolog amcan, sana bu yaz beraber bir geziye çikmayi teklif ediyor. Güney amerika’daki ormanlardan afrika’daki madenlere, misir’daki yeralti mezarina giden tünellerden kamboçya’nin ortasindaki bir yanardaga kadar bir sürü seçeneginiz var. Bu yolculuklardan hangisinin sonunda hazinelerin en büyügü ..
Aras ve Diyar, Buğra’nın Amerika’dan gelen kuzenleridir. Yanlarına Orkun’u da alarak deniz kıyısında kısa bir yürüyüşe çıkarlar. O âna kadar ne dünyanın karşı karşıya bulunduğu tehditlerin farkındadırlar ne de bu tehditler karşısında kendilerine düşen sorumlulukların. Yolları üstündeki küçük rastlan..