On the 15th day of the month of Sha'aban the son says to his pet pigeon, "Let's not stay here anymore. Let's run away because nobody here cares about us."So they both run away into the jungle.Ürün Adı: The Lantern Level 1..
A young prince lived with his father, the Caliph, in a large palace. The young prince was very unhappy because his mother died.After a few years, the Caliph married again. The prince's stepmother was very unkid.The Caliph didn't care much about the prince, which made him unhappy.Ürün Adı: The Lanter..
Far away in a big, old castle lived a King and a Queen.They had a daughter. She was very beatiful.they lived a golden castle. They were happy together. There was a river by the castle. Beatiful flowers grew along the river.Ürün Adı: The Princess and The Dragon Level 2..
Bir tarafta isyancılara katılıp ülkesinin bağımsızlığı için savaşan cesur Serge Ladko, diğer tarafta büyük bir soygun çetesini çökertmek için varını yoğunu ortaya koyan zeki ve deneyimli dedektif Karl Dragoch.Bu iki adamın kaderleri hiç beklenmedik bir şekilde kesişti ve dedektif Dragoch, Tuna Kılav..
Kraliyet Coğrafya Derneği’nin 14 Ocak 1862 tarihindeki toplantısında yapılan açıklama, bilim dünyasında büyük bir heyecan dalgası yarattı. Doktor Fergusson, Afrika kıtasını boydan boya geçmeyi planlıyordu. Tabii bu, pek de yeni bir fikir değildi. O güne kadar birçok cesur kâşif, gizemli kıtanın sırl..
Kuzey Amerika’nın yaban topraklarında harika hayvanlar yaşar. Kurtlar sürüler hâlinde gezer, birbirinden güzel kuşlar her mevsim yeni yavrular yetiştirir, kunduzlar nehirlerde barajlar kurar, vaşaklar av peşinde koşar... Ancak bu yabanıl topraklarda yaşam çok zorludur. Kışlar çok uzun sürer ve her y..
Rusya’nın St. Petersburg kenti Kuzey Kutbu’na o kadar yakındır ki, yaz mevsiminde iki ay boyunca bu şehirde neredeyse güneş batmaz. Beyaz geceler denilen bu çarpıcı döngü, kentin yüzlerce yıllık tarihi dokusuyla birleşince ortaya büyülü bir atmosfer çıkar. Hayalperest genç bir adamın kendini bu atmo..
Çalınan Taç (Prens ile Dilenci) hikâyesi 16. yüzyılda, bir sonbahar günü, İngiltere’nin Londra kentinde başlar. Sefil mi sefil, buz gibi bir evde, fakir bir ailenin istenmeyen çocuğu Tom Canty dünyaya gelir. Onunla aynı anda ‹ngiltere’nin en zengin ailesinin de bir çocuğu olur. Ülkede herkesin aylar..
Okyanuslarda tuhaf bir karmaşa yaşanıyordu. Ne olduğu bir türlü tahmin edilemeyen devasa bir yaratık, gemilere çarpıyor, imkânsız hızlarla hareket edebiliyor, hatta denize ışık saçıyordu. O dönemin teknolojisi bunun insan yapımı bir araç olması için çok yetersizdi, bu nedenle ortak düşünce bu canava..
Gazeteci E. D. Malone’un tek istediği Gladys’in kalbini kazanıp onunla evlenmekti. Profesör Challenger’ın amacı Güney Amerika’da hâlâ dinozorların ve diğer tarih öncesi sürüngenlerin yaşadığını kanıtlamak, Profesör Summerlee’nin hedefi ise bu iddianın sahtekârlık olduğunu ortaya çıkarmaktı. Bazı tuh..
Harvey’in babası gerçekten çok zengindi. Fabrikaları, malikâneleri, farklı alanlarda faaliyet gösteren şirketleri ve gemileri vardı. Ne yazık ki, babasının muhteşem serveti, on beş yaşına gelen Harvey’i şımarık ve sevimsiz bir delikanlıya dönüştürmekten başka bir işe yaramamıştı. Her istediği hemen ..
Küçük bir kentte yaşayan March ailesinin çok farklı karakterlerde dört kızı vardır. Kızların en büyüğü o kadar güzel ve zariftir ki, çevrenin dikkati her zaman onun üzerindedir. Ortanca kızlardan biri heyecanlı ve haşarı bir çılgın, diğeri ise melek gibi bir kalbi olduğu yüzünden okunan yumuşak huyl..
Dünya tarihinin en ünlü halk kahramanlarından biri olan Robin Hood, zorlu bir dönemde ortaya çıkmış ve yoksulların, mazlumların koruyucusu olmuştur. Tarihte böyle birinin yaşayıp yaşamadığı kesin olarak bilinmez. Ancak dönemin halk türkülerinde ve hikâyelerinde Robin Hood’un adı ve kahramanlıkları s..
Buck gazete okumazdı; okusaydı sadece kendisi için değil, güçlü kasları ve uzun tüyleri olantüm Güneyli köpekler için tehlikenin yaklaşmakta olduğunu bilirdi. Kuzey Kutbu'nun zorlukoşullarında yaşayan insanlar sarı bir maden bulmuşlardı. Bu haber dalga dalga yayılıyorvebinlerce adam kuzeye akıyordu...
"Baba Kurt; Bir insan! diye bağırdı. Bir insan yavrusu! Bak sen!Baba Kurt’un önündeki alçak bir dala tutunmuş çıplak, küçücük, esmer tenli bir oğlan çocuğu duruyordu. Zayıf, kıvırcık saçlı, sevimli bir şeydi. Kurdun yüzüne baktı ve güldü."Bu Mogli'ydi. Hindistan'daki Dşungellerden birinde, bundan bö..