Bir kadın, karlı günde, akşamın kapkara karanlığı, ayrıca dondurucu soğuğunda, göçüntünün tepesine yüzükoyun kapaklanmış, ayaklarını yana açmış, kollarıyla yıkıntıları kucaklamış ölü gibi yatıyordu. Ölmüş mü diye kaygılandım. Yanına gittim. Sırtına bir iki fiske vurdum. Ağlamaktan şişmiş kanlı gözle..
“Bir gün karşılaşacaksın. Geçen onca yıl, aslında neyi beklediğini, yüreğin çaresizce sızladığındaanlayacaksın. Beklediğinin ‘O’ olduğunu anlamayacaksın önce. Yüzyıllardır tanıyormuşsun hissidoğacak yüreğinde. Hep seninleymiş¸ ama yokmuş¸ gibi. Gözlerine baktığında, kendini asırlardır oradayaşıyormu..
Papalagi denince beyazlar ya da yabancilar anlasilir. Ama sözcügü sözcügüne çevrilirse gögü delen anlamina gelir.Samoa'ya misyoner bir yelkenliyle gelmisti. Yerliler bu beyaz yelkenliyi ufukta bir delik olarak gördüler, beyaz adamin içinden çikip kendilerine geldigi bir delik. O, gögü delip geçmisti..