Söğüt gölgesinde okunası bir kitap!Şair Şaban Abak’ın çok okunan “Karpuz Kestim Yiyen Yok”kitabındaki yazılarının tadı damağında kalmış okuyucu, yazarın buüslup harikası kitabını elinden düşürmeyecektir.Abak, insana ve tabiata hayranlıkla dolu o ışıltılı bakışıylakültürümüzün dile, müziğe, mimariye ..
Dostum, kardeşim;Bir şekilde yaşamaktan ziyade doğru bir şekilde yaşamak derdini taşıyorsan, iyi gidiyorsun. Yaptıklarını gözden getiriyor, yapamadıklarını telafi ediyor, yapmak istediklerini değerlerine göre belirliyorsan iyi gidiyorsun.İyilik yaptığında seviniyor, kötu¨lu¨k yaptığında u¨zu¨lu¨yors..
Yabancılaşmadan çürümeye doğru kanatlanmış bir çağ düştü payımıza. Eskiden kendimizi sevdiğimiz bir yalnızlığımız vardı. Artık kendimizi de sevmediğimiz bir yalnızlığımız var. Sadece korku soluk alıyor evlerimizde. Önce de söyledim, bir gün hepimiz bir taş masalına döneceğiz. Tüm bu yıkıma karşı, za..
Aşkın en kor halinde bile ayrıntılara takılıyor kalp. Aşkın heyecanını yaşarken bile korkularımız hep vardır ve fazlasıyla hatırlatır kendini. Aşk seni yaşadık ve seni öğrendik. Sebepsiz gelişler gidişler, hepsini ayrıntılarda gizledik. Belki de inandığımız aşk hiç var olmadı, belki de kalbimizi anl..
Neden kadınlar değil de erkekler her yerde söz sahibi olmak zorundaymış? Woolf eli kalem tutan tüm kadınlara seslendiği bu metinde kadının toplumdaki yerini ve kişisel değerini tartışıyor. Shakespeare’e kendisi kadar yetenekli bir kız kardeş yaratarak onun döneminde mahkûm edileceği sessizliği hayal..
E. M. Cioran iflah olmaz, soluk kesen üslubuyla bütün fanatizmleri, inançları, dinsel ya da politik imanları yine yerden yere vuruyor: Kimi sayfalar bazı kaçış yollarını imlese de, ilerleme bir kurmaca sürüsüne, tanrı hastalığa, umut ise "uçurumun kenarında körebe oynamaya" dönüşüyor.Cioran felsefey..
'Bana içimin derinliginde ne oldugum soruldugunda, bunda herkesin içinin derinliginde agir basan tek bir aidiyetin, bir bakima kisinin derin gerçekliginin, dogarken ebediyen belirlenen ve artik degismeyecek olan öz'ünün var oldugu inanisi yatiyor; sanki geri kalanin, bütün geri kalanin -özgür insan ..
Hüseyin Ferhad, şiirin iç sorunlarını, gelenekle bağlarını irdelerken içinde yaşadığı şiir ortamını, kültürel çevreyi gözlemleri ve anılarıyla ortaya koyuyor. Şiirimizin son elli yılında öne çıkan tartışmaları, restleşmeleri, kendi kuşağının eğilimlerini özgün bir bakış açısıyla yorumluyor.Behçet Ne..
Uygarlıkların Batışı, doğup büyüdüğü Lübnan’ın çokkültürlülüğünden beslenen ve bunun önemini her zaman dile getiren Amin Maalouf’un Ölümcül Kimlikler ve Çivisi Çıkmış Dünya ile başladığı düşünce serüveninde en karamsar durak. Buzdağını gördüğü halde ilerlemeye devam eden insanlık gemisi için bir taz..
Ölüm bile kalp kirikligini almiyor. Kalp, kalbi kiran karsisinda kaçinilmaz bir çekingenlik, yok edilemez bir ritim bozukluguyla çarpiyor. Belki de Yüce Yaraticinin "Kul hakkini affetmem, helallesip gelin!" dedigi yer de tam burasidir. Insan gerçekten de kalp kirmakta mahirdir. Bir söz, bir davranis..
Her şeyin mükemmel olduğunu düşündüğümüz bu dünyada, kendimizi sürekli bir eksiklik içinde hissediyoruz. Gördüklerimiz mükemmel, duyduklarımız eşsiz, istediklerimizse uzak gibi… Bir biz hata etmişiz, kalbinde çöküntüler olan sadece biz kalmışız, yalnızca biz yaralanan dizimizi bir türlü pansuman ede..
Paul Lafargue, Tembellik Hakkı’nı 1880 yılında makaleler dizisi olarak tefrika etmeye başladı..Lafargue, bu kitapta Protestan ahlakın çalışma hakkına karşı işçi sınıfının tembellik hakkını savundu. Kitabın ikinci bölümü ise yazarın At Hakları ve İnsan Hakları başlıklı son derece keyifli bir metninde..
“Siradan” i anlamak ve anlatabilmek… “Öykü, roman, siir siradan seyler aslinda. O kadar siradan ki kanli canli halleri, her gün sayisiz kez tekrarlaniyor. Bir adam isini kaybediyor, bir kadin kocasini aldatiyor, iki komsu kavga ediyor. Yazabilene bunlarin tümü öyküdür.” Farkli türlerdeki yapitlariyl..
Türklük, beş yüz seneden beri İstanbul'u ve Boğaziçi'ni bütün beşeriyetin hayaline böyle nakşetti. Mimarisini bu şehrin her tepesine, her sahiline, her köşesine kurarken güya: Artık bu diyar dünya durdukça Türk kalacaktır. dediği hissedilir. Fetihten sonra İstanbul'a yerleşmiş olan halkın iklimle bu..
Içeri Kafka Market'in sahibi girdi. Kahvede okey oynuyormus; kasiyer kizlardan biri kosarak gidip çagirmis. Herhalde,"Markete tuhaf biri geldi. Kafka diye bir romanciyi sorup duruyor," demistir. Marketin sahibi yüzündeki teri silerken, "Buyrun, beyfendi! Sorun nedir?" diye sordu. "Efendim," dedim, "..
Kıyısızlar, Kaybedenlerin ve yalnızların kitabıdır. Ve her kaybedenin mutlaka söylemek istediği son bir sözü vardır. İşte o sözler, "Katilime Mektuplar" olarak yer alıyor kitapta... Hikâyeleri okurken, satırlar arasında bir o yana, bir bu yana savrulacaksınız. Katiline âşık olduğu için kaybetmeye ma..
Her koşul altında iç özgürlüğünü koruma uğrunda çaba harcamak, kimsenin efendisi olmaya kalkışmamak, fakat kimseye de boyun eğmemek; hiçbir sav ya da düşünceye baştan düşmanca yaklaşmamak, ama buyurgan nitelik almaya başladığı anda her savın ya da düşüncenin karşısına dikilmek. Bütün bunlar gerek Er..
“Allah için seven, sevdiğinden vazgeçmez.Çünkü sevme sebebi çok büyük ve tüm acılara değer.” ***“Kadınları dövmeyiniz!.. Kadınlarını döven kimseler, sizin hayırlınız değildir.”(Ebu Dâvud, Nikâh, 42; İbn-i Mâce, Nikâh, 51) “Kadınların haklarını yerine getirme hususunda Allah`tan korkunuz! Zirâ siz, o..
Prof. Dr. Haluk Dursun’un güncesinden gençlere seslendiği yazılarının derlendiği bu kitap, kendisinin hayat bilgisi dersleri niteliğindeki tavsiyelerini farklı hikayeler ve olaylar üzerinden bir araya getiriyor.Haluk Hoca bu kitapta bir ağabey kimliği ile, hayatın her alanında yararlanılabilecek öne..
“Bu hayat inanın bir ‘karabasan’dır.Ve bu kâbustan kurtulmanın merak buyurmayın klinikleri, doktorları, terapi seansları, hiçbir şey olmamış gibi yola devamınızı sağlayacak devasa bir ilaç endüstirisi bulunmaktadır. Emrinizdeyim. (Ve ben size durmaksızın ‘Yoldan çıkın, uykudan uyanın’ diyorum. Siz b..