Felâtun ve Râkım yakın muhitlerde, biri alafranga özentisi bir babanın elinde, diğeri babası ölünce zor koşullarda, anne ve dadısının fedakârlıklarıyla büyümüş yirmili yaşlarda iki arkadaştır. Felâtun Bey şık giyinmenin, gezip tozmanın peşinde, Batı özentisi bir tiptir; Râkım Efendi ise çalışkan, ke..
“Bütün hayvanlar eşittir fakat bazı hayvanlar ötekilerden fazla eşittir.”Yazıldığı zamanı aşıp, bütün zamanların totaliter sistemlerini, baskıcı yönetimlerini ve yöneticilerini hicveden distopik bir başyapıt…İktidar hırsının, insanlığın eşitlik ve özgürlük mücadelesini yozlaştırmasına karşı adanmış ..
Heinrich von Kleist (1777-1811): XIX. yüzyıl Alman edebiyatının en önemli yazarlarındandır. Tiyatro oyunları, şiirler ve öyküler yazdı. Kant’ı okuduktan sonra bilginin değerinden kuşkuya düştü, akla değil duyguya güvenmeyi tercih etti. Akıl ile duygu arasında süren zıtlık, eserlerinin özünü oluşturd..
Matmazel Anjel, doğup büyüdüğü Paris’in kenar mahallelerindeki sefil hayatını geride bırakıp, zengin bir ailenin hanımı olmak konusunda kararlıdır. Anjel’in kaderi İstanbullu Dehri Efendi ailesinden birkaç masumun eğitim ve terbiyesinden sorumlu öğretmen olarak atanmasıyla değişir. Mürebbiyelik Anje..
Ekspresyonizm Almanya’da Birinci Dünya Savaşı öncesinde gelişmiş, sanat dallarının hepsinde etkili olmuştu. Edebiyat akımı olarak 1909 civarında Berlin’de başladı ve ardında izi 1920’lere dek sürülebilecek bir miras bıraktı. Ele avuca sığmayan, tarife gelmeyen ekspresyonizm naif bir esrikliğin, sini..
Dünya Fikir MimarlariStefan Zweig, üç büyük yazarin yasam öyküleri üzerinden, okurlarini dünya tarihine, edebi dehanin sinirlarina bir yolculuga çikariyor. ‘Toplumun romaninin yazan’ Balzac; ‘ailenin romanini yazan’ Dickens ve ‘bireyin romanini yazan’ Dostoyevski, Zweig’in eserinde bir arada. ''Üç B..
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski (1821-1881 ): İlk roman İnsancıklar'ın çarpıcı konusu ve farklı kurgusuyla dikkatleri çekti.İnsan ruhunun derinliklerini sergileyiş gücüyle önemli bir yazar olarak ün kazandı.Ancak daha sonra yayımlanan eseri o dönemde fazla ilgi görmedi. Dostoyevski 1849'da 1.Nikolay'ı..
Edebiyatımızda realist-natüralist akımın önemli kalemlerinden Selahattin Enis, başyapıtı Zaniyeler’de I. Dünya Savaşı yıllarının İstanbul’unu bir zaniyenin –hayat kadınının– günlüğünden anlatır. Zaniyeler’de iki sınıf insan vardır: Bir tarafta halktan insanlar savaş yılları boyunca sefalet ve yoksul..
"Devlette de işler böyle yürür, kralların meclisinde de... Kötü düşünceleri kökünden söküp atamıyorsun diye, müzminleşmiş lara yüreğinden geçtiği şekilde deva olamıyorsun diye, toplumu kendi haline bırakıp çekip gidemezsin, rüzgârlara karşı kürek çekemiyorsun diye gemiyi fırtınalı dalgaların ortasın..
Hiç düşündünüz mü, neden “mahkemeye düşmek”nedir?Çünkü mahkemelik oldun mu, dengeni de kaybedersin, yere de serilirsin, yukarıdan aşağıya doğru şöööyle bir inersin!Hayatında en az bir kere mahkemelik olmuş herkes bunu bilir, olmayan da onlardan öğrenmiştir.Cenap Güven, on üç öyküden olduşan bu kitab..
Yarım yamalak yaşantımın yarım yamalak hüznü var içimde ne içimdekidünyaya sığabildim ne de sokaklara ne içinize girebildim ne dışınıza çıkabildim arafta bir yerdeyimÜrün Adı: Çığlık..
Dullar kıraathanesi, acı ve hüzünlü geçen yılların Umutla hasat edilme zamanını anlatıyor.Geçmişin yüklerinden kurtulmaya çalışan birbirine zıt huyda kadınlar kendilerine yenileme sürecinde bir araya geliyorlar.Erkeğin girmediği Dullar Kıraathanesi’nde tüm kadınlar Geçmişleriyle yüzleşiyor, geleceğe..
Ünlü edebiyatçı Mark Twain’in (gerçek adıyla Samuel Langhorne Clemens) düşün kitabı olan ‘İnsan Nedir?’ şaşkınlık verici bir eserdir. Günümüzde bu eseri okumak bir şans, çünkü ‘İnsan Nedir?’ belirli bir zümre için sadece 250 adet basılmıştır. Eserin sayfalarına daldığınızda neden sınırlı sayıda bası..
Herkesin yolu bir gün hastaneye düşer. Doktorların, hemşirelerin ve sağlık çalışanlarının ömrüyse hastanede geçer. Onlar yaşamın bekçileri, doğum ve ölümün tanıklarıdır. Bu kitapta ellerine emanet edilen hayatları kurtarmak, ları iyileştirmek için sınır tanımayan, imkansız yoktur diyen doktorları..
Rüyanızda düşer gibi hissettiğiniz, tam yere kapaklanacakken sıçrayıp da uyandığınız oldu mu hiç? Peki ya atalarınızın korkuları size musallat olup da hayatınızı dar etti mi? İnsanın insan oluşu, atalarımızın serüvenleri aklınıza düşer mi sizin de? Geçmişte nasıldık ve şu an olduğumuz yere ne yapıp ..
Atatürk’ün Tavsiye Ettiği KitapRusya’nın en büyük aydınlarından biri olan Grigory Petrov, seyahatleri sırasında gittiği Finlandiya’dan çok etkilenmiş ve bu hayranlığının sonucu olarak Beyaz Zambaklar Ülkesinde kitabını kaleme almıştır. Her bir sayfası ders niteliğinde olan bu eser, Türkiye’de ilk ke..
İşlediği suçtan ötürü ölüm cezasına çarptırılan bir mahkûmun kalan zamanını yazdığı bir günlükten çıkar gelir bu hikâye. Günbegün korkularına, endişelerine, hayata tutunmakla her şeyi bırakmak isteği arasında sıkışıp kalmışlığına; özlemlerine, pişmanlıklarına, acılarına şahit tutar geride kalanları ..
Bizi rahatsız eden şey birinin acı çekmesi midir yoksa acısının ses bulması mı? Ya da bu ses sinirlerimizi altüst ettiği vakit içimizi kaplayan merhamet duygusu mu? Asıl sorun bir yerlerde kıyametler kopması mıdır yoksa kopan kıyametlerin ucunun bize dokunması mı?Atlattığı gemi kazasının ardından ıs..
Adı, cismi, mesleği, kimliği belli olmayan, tek kelimeyle ne idiği belirsiz Yeraltı Adamı, kitabın ilk cümlesinde kendini anlatmaya, daha doğrusu lı ve karanlık zihnindeki zehirleri kusmaya şöyle başlıyor: “Hasta bir adamım ben!” Buna ne şüphe!Dünya edebiyatında kendisine eşsiz bir yer ve metafor ed..