“HİÇBİR ZAMAN VAR DEĞİLDİN, O YÜZDEN DE YOK OLMAYACAKSIN!”Yaşamaya alıştığımız hayat tekrarlardan ibaret bir döngüdür, çoğu zaman rahatlık verir, güvenlik sağlar. Yine de kimi zaman bu kısırdöngünün içinde yeniliklerin olmasını bekleriz. Alışkanlıkları kırmadan, bizler değişip dönüşmeden, iyi ve güz..
2016 yılında şu insanlar ölecek: K, S, BT, JJ, OV ve I. Onları özleyen biri olmayacak. En azından ben özlemeyeceğim. Sabırsızlanıyorum.'Yrsa muhteşem bir yazar.’ Karin Slaughter‘İzlandalı gerilim yazarlarının kraliçesi.’ GuardianOn üç yaşındaki bir çocuğun altı kişinin öleceğini öngördüğü tüyler ürp..
Ne istemedigini bilen ama ne istedigini bir türlü kestiremeyen, yalniz bir adam, Hasan. Saf, duygusal, ürkek, kimligini Hasan'la bütünleyerek var olan, Yakup. Hasan'i anlayan, seven, onun siginagi olan bir fahise, Meryem... Askini unutmak, iç sikintisini denizlere akitmak isteyen Hasan, güzel sanatl..
PARALAMA DEFTERİ’NİN YARATICISINDAN NASIL BİR DÜNYADA YAŞAMAKİSTERSİN?Keri Smith, Hayali Dünyam’da okurları kendi dünyalarını yaratmaya davet ediyor.Okurlar sevdikleri ya da koleksiyonunu yaptıkları nesneler, renkler, şekiller, fikirler, insanlar ve onları şaşırtan varlıkları içeren bir liste hazırl..
Emile Zola, iki ailenin beş kuşak hikâyesi üzerinden Fransa’nın İkinci İmparatorluk dönemini (1852-1870) anlatan yirmi kitaplık bir dizi üzerinde çalışmaya başladığında yıl 1869’dur. Zola, hayatını yalnızca kalemiyle kazanmaya karar vererek ilk romanlarını yayımlamış olan 29 yaşında bir yazardır ve ..
“Çok egzotiksin!”“Çok sıra dışı görünüyorsun.” “Ama gerçekte sen kimsin?”Siyahi bir babaya ve beyaz bir anneye sahip olan Isabella aslında ne demek istediklerini biliyor:“Ebeveynlerin gibi gözükmüyorsun.”“Farklısın.”“Hangi ırktansın?”Anne ve babası boşanan on bir yaşındaki Isabella her hafta farklı ..
Bozkurtların Ölümü, Türk milletinin ana yurttaki hayat mücadelesinin, kahpelik ve entrikalarla saldıran düşmanlarla boğuşmalarının, “hangi duyguyla sönüp dağılıp küçüldüğümüzün”, ardından Türk düşüncesi yaşasın diye kanımızı nasıl akıttığımızın şanlı bir destanıdır. Bu ulu atalar erdeminin yazılışın..
18 Aralık 1938-4 Mart 1939 tarihleri arasında Cumhuriyet gazetesinde tefrika edilen ve 1941’de kitaplaştırılan Selma ve Gölgesi, Türk edebiyatının en gizemli ve karanlık kadın kahramanının sıra dışı hikâyesini içerir. Her zaman alaca ışıklar arasında yaşayan, ardında ölü erkekler bırakarak ilerleyen..
Evimde ağaç var. Işıldayan bir ağaç. Her kim getirdiysesüs ışıklarından anlıyormuş ama mesele bu değil. Tavuğu,pirinci ve kaju fıstıklarını yedim, kayısıları bıraktım.Ağacın ışıklarını kapatabilirdim. Onun yerine oturupseyrettim. Bayan Noblovsky’nin kâhin votkasından dörtkadeh yuvarlayınca ağacı ner..
“Bedenim artık bana ait değil”Emma O’Donovan on sekiz yaşında, güzel, korkusuz ve mutlu bir kızdı. Bir gece arkadaşlarının evinde verilen bir partiye gitti. Etkilemek için ne gerekiyorsa yapacağı herkes oradaydı. Tüm gözler Emma’nın üzerindeydi ve…Ertesi sabah ailesi onu kendi evlerinin verandasında..
Göğsümün hemen ortasında bir yangın vardı, alevler sardı ve biz içinde kaldık. Yandım, yanarken yaktım. Onun o güne yüklediği anlamla benim yüklediğim anlam birbirini katletti. Her şeyin başladığı o yerde ikimizin kıyameti koptu.Şimdi aramızda yanan ateşin bir tarafında ben, diğer tarafında o vard..
Bir kadın, herkes için kendini feda edebilir miydi? Bir adam, kendini feda eden kadının canını acımasızca yakabilir miydi? Sevenler, sevdaları uğruna ailelerini ezip onlara sırtlarını dönebilir miydi? ***Kadın, kendini feda etti. Adam, kadının canını yakmaya ant içti.Sevenler, sevdası uğruna herkesi..
Sonunu görmediği yolu yürümekten hep korkan bir adamdı Rezan Şahmaran. Hayal kırıklıklarına uğramaktan hoşlanmayan, insanlara çok sevmediği müddetçe bağlanmayan, sevgisini heba etmeyen bir adamdı. Zorlu yolların sonunda hayatına bir kadın girdi. Önünü arkasını düşünmeyi, olanların sonucunu ölçüp biç..
Bir oda düşünün… Odanın ortasında yuvarlak bir masa. Karşı karşıya oturan üç farklı kadın, üç farklı adam…Kesişen bakışların çoğunda sevgi, Kesişen bakışların çoğunda nefret, Kesişen bakışların çoğunda ise hasret vardı.**Berçem, Barzan Hezeroğlu’nun gözlerine baktığında vaat ettiğim hiçbir ümidi boş..
“Sana yardımcı olmak istiyorum. Okula yürüme mesafesinde ev tuttum, bugün taşınıyorum. Ayrıca tek başıma kalıyorum ve kirama ortak olacak ev arkadaşı arıyorum. Eğer sen de istersen ev arkadaşım olabilirsin.” İstanbul’da hayallerinin peşinden tek başına gitmeye çalışan Asya, ilk darbesini apart yetk..
"Günese Yolculuk" küçük bir kizin Peygamberimizin hayatina yaptigi yolculugu anlatiyor. Kâinatin Günesi'ne yapilan bu yolculukta, ona bazen karincalar, bazen masal kahramanlari, bazen toz zerreleri, bazen gölgeler eslik ediyor. Yolculugun mutluluk çagina yapilmasi yüzünden, zaman ve mekan küçük kiza..
İstanbul’daki sessizlik iyiye işaret değildi. Ablasıyla ilgili gerçekleri öğrenen Miraç, ablasını kurtarmak için bir yola çıktığında, Aykan oğlunu tutamayacağını biliyordu. Daha sonra bu yol, bir göreve dönüştü. Şehirdeki buzlar yavaşça çözüldü ama şimdi farklı olan bir şey vardı. Zaman Hükümdarı’nı..
İs Tanyel başarılı bir konservatuvar öğrencisidir. Sahnedeki başarısının devamlılığını sağlayabilmek uğruna adının önüne yerleştirilen birçok kötü sıfatı umursamaz. Henüz daha lise yıllarındayken, adının karıştığı kötü dedikodular geçmişine ait bir canavar gibi onu bugününe kadar takip etse de dimdi..
Birbirilerini geride bırakmak zorunda olduklarına inanan İs, Korhan ile aralarındaki bağın kopmasının imkânsız olduğunu fark ettiğinde bir şansları daha olabileceğine inanır. İs, yeniden deneyebilmeleri için bir şart koşmuştur, zamanı geldiğinde Korhan’a bir soru soracaktır ve alacağı cevap, ikisini..
Ailesi ateş tanrısına inananlar tarafından öldu¨ru¨len Kissenartık hayatını tanrıları öldu¨rerek geçindiriyorve bundan bu¨yu¨k zevk alıyordu.Ta ki öldu¨remeyeceği beyaz yalanlar tanrısıSkedi’yle karşılaşana kadar.Skedi kendini bir şekilde genç bir soyluya bağlamıştı veikisi bilinmeyen suikastçılarda..