Gecenin çöl rüzgarlarini dinledi Mecnun. Onlarin ugultularina kulak vererek düsündü durdu karanliklarda.Leyla'nin siyah saçlarini ve yanagindaki siyah beni düsündü. Içine düstügü ve çikamadigi siyah gözlerini.Gözlerine yildizlarin üsüstügü, çöl gecesi gözlerini.Ah, Leyla ne kadar masum, ne kadar asi..
Acaba çok yanlış yaptığım için mi yalnız kaldım, yoksa yalnız kaldığım için mi yanlış yaptım?Yanlış olan, başkasını sevmek değildir. Bir başkasını sevmek dünyanın en güzel, en tamamlayıcı hissidir.Yanlış olan, yanlış olanı sevmektir.Sevilenin yanlış olduğunu da, sevmeden kimse bilemeyecektir...Sevil..
Şimdiii, güzel arkadaşım! Oyunun kurallarını anlatıyorum. Belki de biliyorsun bu oyunu zaten. Bilmiyorsan da çok kolay ve zevkli. Öğrenirsin hemen.Oyunumuz şu: Ben aklımdan bir yer tutuyorum. Ve sana soruyorum. “Aklımda bir yer var?” Sen de ipucu istiyorsun. Diyorsun ki: “Nesi var?”Ama öyle kolay de..
Bati'da dogup Dogu'ya giden ilk hikâyedir Iskendername. Dogu'da dogup Bati'ya, sonra tüm dünyaya yayilan ilk hikâye ise Yusuf ile Züleyha kissasidir. Hz. Yusuf 'un geçirdigi zorlu bir yolculuk, çetin mi çetin bir sinav! Gurbet, hasret, gözyasi, ask, kalp acisi, gurur, ihtiras, kiskançlik, entrika, i..
Hiçliğe ve zamansızlığa doğru ürpertici bir koşu…Sayfayı yırttı, ağzına tıktı, uzun uzun çiğnedi ve o iğrenç kâğıt hamurunu, sanki nihai gerçeği ortadan kaldırıyormuş gibi bir seferde yuttu. Ansızın, uzun yıllar boyunca onu sarsan bütün olayları hatırladı; yeniden Myrtille'i düşündü ve kalbinin acıd..
Bir konusma mi? Tam da zamani... Dogrusu böyle bir seye hiç gelemem. Çok uzun zamandir sadece yazmaktan baska edebiyatla hiçbir ilgim yok. Seyrek olarak, elime geçtikçe, dostlar yolladikça bazi dergileri okuyorum. Ben zaten fazla düsünmem. Muayyen konularda, muayyen sorulara derli toplu, kuru ve sis..
Okurlarıyla ilk kez 1982’de, tam metin olarak ise daha sonra eklenen bölümleriyle 1991’de buluşabilen Zona, Dovlatov’un en hacimli romanıdır ve sanatsal macerasını ancak yirmi yılda tamamlayabilmiştir.Kitaba adını veren “zona” kelimesi, Rusçada basit haliyle “bölge”, “alan” demektir. Ancak çalışma k..
“Zafer Algöz yine yeteneğini konuşturup bizi geçmişe, yaşanan güzel anıların tam göbeğine götürüyor. Her maceranın kahramanı ile el ele, kol kola olmamıza, hep birlikte eğlenerek yeni maceralar yaşamamıza fırsat tanıyor. Ben bu eğlenceyi kaçırmadım, kitabı sizlerden önce okudum; şimdi sıra sizde. Ok..
Göçenler, kalanlar, tartismalar, asklar, söylenceler, din degistirmeler, küskünlükler, bagislamalar, gerçek insanlar...Yazar annesinden aldigi, titizlikle saklanmis aile belgeleriyle dolu bir bavuldan hareketle kendi ailesinin oldugu kadar insanligin da yakin geçmisine isik tutuyor. Özellikle Osmanl..
Ne olursa olsun her zaman iyiyi düşün. Asla kin besleme. Daima ölçülü ol. Hayatta herkesle ve her şeyle aramızda, ihlal edilmemesi gereken, görünmez sınırlar var. İnsan bu dünyada aklı kadar yer kaplıyor. Şartlar seni zorlasa da kendin olma çabandan vazgeçme. Gözünü hedefine diken insan zararsızdır...
TARİHİN KIRILDIĞI ÜÇ GÜN...Türkiye, geleceğinin belirsiz olduğu bir alacakaranlık kuşağına nasıl geldi? Batı’yı yakalayan bir ülke, nasıl oldu da yeniden ortaçağ karanlığına sürüklenmeye başladı?Cumhuriyet, ilk olarak nasıl ve ne zaman kırıldı?Harbiye ve Mülkiye, medreseye nasıl yenildi?Bugün, her ş..
Jön Türkler ve İttihatçılar kimlerdi?İttihat ve Terakki bir ihtilal örgütü müydü?İttihat ve Terakki’nin bir ideolojisi var mıydı?İttihatçılar, Türkçü müydü?Hangi gelişmeler İttihat ve Terakki’yi iktidara getirdi?Balkan Savaşı’ndaki bozgun ve göç faciasının sebepleri nelerdi?31 Mart ayaklanması İttih..
70’li Yillarda Hayatimiz… O yillari hatirladikça bizim kusak için anlamli olan bir on yildan, baska türlü anlamlar yüklenmis baska bir on yila geçtigimizi, bu arada büyümüs oldugumuzu gördüm. Büyümüs olmak miydi içimi burkan, yoksa o tuhaf masumiyet miydi, bilmiyorum... Ben çocukken büyükler konusma..
VASİLİKİ KSİDA / BÜYÜKADA RUM İLKOKULU ÖĞRETMENİBüyükada’da bütün esnaf Rum’du… Ekmek fırını Yamalakini’ndi. Büyükada fırını Niko Mundis’indi. Bakkalımız Barba Thoma idi. Başka bir bakkal Grigoris Usulcuoğlu’ydu. Balıkçı olarak Bekiaris ve Mavilas vardı. Adanın kasabı Barba Kapetanakis idi. Nikos N..
“Saz çaldın mıSağ elin geçmiştedirSol elin Gelecekte”Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın Zülfü Livaneli için yazdığı şiiri…Çağın ustası, barış elçisi, direnişin ve umudun kalemi, halk sanatçısı, dünya çapında bir müzisyen, sinemacı, siyasetçi. Babaannesinin “keçi”si. Abidin Dino’nun sözleriyle “mutluluğun müzi..
Terapi koltuğunun ardındaki sırlarHep onlar mı bizi dinleyecek? Bu sefer geçmişini anlatan bir psikiyatristin ta kendisi. Koltuğa oturun ve kulak kabartın. Dr. Gary Small'un, Boston'un kalabalık acil servis koridorlarından Los Angeles'ın golf sahalarına uzanan hikâyesinde karşılaştığı vakalar kimi z..
(…) Yüzüne bakmadan yoluma devam etmiş, ilk sokaktan sola dönüp Moda Caddesi’ne Çıkmıştım. O da on metre arayla arkama takılmış, caddenin bitimindeki Mektep Sokağı’nın başına kadar peş peşe yürümüştük. Sokağa girince koşarak yanıma gelmiş, koluma girmişti. İlkbaharın yeşillendirdiği otların üzerinde..
Orhan Pamuk'un bu Cuma kitapçilara verilecek yeni kitabi Hatiralarin Masumiyeti, bir film kitabi. Kitap Pamuk'un bu film için yazdigi metinleri, konusmalari ve filmden seçilmis kareleri içeriyor. 2012 yilinda Ingiliz yönetmen Grant Gee ile Orhan Pamuk, Masumiyet Müzesi, Istanbul ve Pamuk'un dünyasin..
"Bir sabah, çok erken vakitte, annem odama geldi, "Sanirim baban öldü" dedi."Yine mi..." dedigimi hatirliyorum.Kalkmak istemiyordum, yorgundum ve yorganin altina girdim.Babami o kadar kör kütük sarhos görmüstüm ki, gerçek bir ölüyle kör kütük sarhos biri arasindaki farki bilemiyordum. Sonra babam do..
Hesse’nin henüz yirmi yaşında kaleme aldığı Hermann Lauscher (Hermann Lauscher’den Kalan Yazılar ve Şiirler) bir tür “kendini arayış” olarak değerlendirilebilir. Hesse, sonrasında “gençlik günahı” diye nitelediği kitabının ilk baskısına (1900 sonu) yazdığı Önsöz’de Hermann Lauscher’de yer alan metin..