Bir yaşından, yirmi yaşına kadar her çocuk, bence zevkle okunmaya değer meraklı bir kitap; karşısında uzun uzun, hayran hayran düşünülecek bir bilinmeyenler âlemidir.Yirmi bir yıldan beri bu kitapları yaprak yaprak, satır satır okumaya ve anlamaya çalışıyorum. Fakat hâlâ “Çocuk” adlı kitapta anlayam..
Hat, yolculuğu boyunca My Experience of Walking the Dog (Köpek Gezdirme Deneyimlerim) adlı bir blog tuttu ve oradaki yazılarının yazarla birlikte düzenlenip bir araya getirilmesiyle bu kitap ortaya çıktı. Peki, blogun ismi nereden geliyordu? Ailesi, in bir köpek gibi olduğunu söylemişti: Kendi bahçe..
Amaçsız, başıboş ve asi ruhumla beyhude bir ömür tüketirken, bir grup kafadarla Çanakkale gezisine gitmiştik.Savaşların geçtiği yerlerde dinlediğim, dedelerimin kahramanlık dolu sarsıcı hikâyeleri ve kardeşlik bağı hayatıma anlamlı sayfalar açmıştı. Bütün dünyamı kuşatan bu esrarlı duygu, varoluş ne..
“Tüm Insanliga Okutulmasi Gereken Kitap.” Oprah Transilvanya’nin Sighet sehrinde dogan Elie Wiesel, 1944’te, ailesiyle beraber Auschwitz, ardindan Birkenau’ya gönderildiginde henüz 16 yasindaydi. Gece, onun bu hatiralarinin kitabidir: Bir daha hiç görmeyecegi annesi ve küçük kiz kardesinden ayrilisi..
İyiliğin sınır tanımadığına inanalara selam olsun Herkesin bir hikayesi var, #AşımızıPaylaşıyoruz diyerek başladı ve kelebek etkisi gibi genişleyip ülke sınırlarını aştı Afrika’ya kadar ulaştı. Sıkça karşılaştığım; Nasıl vakit bulabiliyorsun? Ne zaman çalışıyorsun? Neden Afrika? gibi sorul..
“O, Samsun’a çıktığı zaman, üstü başı yırtık, postalları patlamış, silahsız bir er gördü. Yüzünün rengi bakıra dönmüş, bir deri bir kemik kalmış bu Türk askeri ağlıyordu. Ona sordu:‘Asker ağlamaz arkadaş, sen niye ağlıyorsun?’ Er irkildi, başını kaldırdı. Bu sesi tanıyordu ve bu yüz ona yabancı deği..
Onu gördüğüm anda bunu hissettim. Onu hep içimde taşıdığımı, onunla büyüdüğümü hissettim.Daha önce hiç görmediğim, hiç dokunmadığım, üzerine hiç basmadığım halde bu toprağın benim toprağım olduğunu iliklerime kadar, şahdamarıma kadar hissettim.Yılardır bu toprağın üzerinde at koşturuyordum sanki. He..
Top model, BM elçisi ve cesur bir ruh. Waris Dirie olağanüstü bir kadın. Çölde yaşayan Somalili göçebe bir ailenin kızı. Dünyada en çok satan kitaplar arasına giren eseri Çöl Çiçeği’nde, beş yaşında sünnet edilerek başlayan, on iki yaşında evlendirilmek istenince çölden kaçıp, Londra’da temizlikçili..
Çocukken bir hayalim vardi. “UÇMAK”Kagittan yaptigim uçaklarla oynarken, elimi uçak seklinde tutarak hizla kosarken adeta uçuyordum. Hizla atan kalbim heyecanimin, alnimdan süzülen ter ne kadar çalismam gerektiginin habercisi gibiydi. Sik sik yüksek bir yere tirmanip uçsuz bucaksiz gökyüzünde ufuga ..
Konuşamıyor olmanız, söyleyecek bir şeyiniz olmadığı anlamına gelmez.Ellerinizin arasında tuttuğunuz kitabın on üç yaşındaki yazarı Naoki Higashida’nın, birçoğumuzun hayal bile edemeyeceği bir dünyası var; kelimelerin önce kaybolduğu sonra yeniden kazanıldığı bir dünya. Naoki’nin beş yaşında aldığı ..
Dünyada sadece yiyip, içip üreyip ölmeye gelmiyoruz. Üretken, çevremize yararlı bir insan olabilmişsek işte o zaman gerçek insan mertebesine ulaşabiliriz. Ben kendi adıma bu ülke insanına otuz beş yıl hizmet ederek, önce anne babama, eşime, çocuklarıma, çevreme ve insanlığa karşı vazifemi yapmış olm..
Muhittin Çolak...Namıdiğer Rüzgârın Oğlu...Bu adı ona MHP Genel Başkan Yardımcısı Dündar Taşer Bey verdi. O kimseye hak etmediği bir nitelendirme yapmazdı. Milliyetçi-Ülkücü harekete çocuk denilecek yaşta Alparslan Türkeş’in yanında başladı ve Başbuğ'un en çok güvendiği kişilerden biri olmayı başard..
Musiki, güzel sanatların kulağa hitap eden bir türü, aynı zamanda ses üzerine kurulu olan sanat ilmidir. İnsanın varoluş sürecini derinden etkileyen bu sanatın, zevki terbiye etme gibi bir özelliği olmakla beraber, kalbi tesviye eden, aklın aşırılıklarını törpüleyen, böylece temiz bir akıl, narin bi..
...Gece takipleri için odaya gelen hemşire, gazileri uyandırmamak için yavaş ve sessiz hareket etmişti. Işığı da yakmamıştı. Kapı açıktı, koridorun ışığı yeterliydi. Sadece ateşlerini ölçecekti. Elinde bulunan ateş ölçer cihazı ile alın bölgelerinden ölçüm yapacaktı. Sıra Atilla’ya geldiğinde ateş ö..
Bu kitabı yazmak benim için çok zor oldu. Yaşananlar okadar ağırdı ki, anlatmak dahi hiç kolay değildi. Anlattığım kişiler beni pür dikkat dinledi, anlamaya çalıştı, hayretler içerisinde kaldı ancak hangi tepkiyi alırsam alayım beni anladıklarına ikna olmuyordum.Evet sen! Bölgeyi görmedin, dar sokak..
Bugünden geriye dönüp, çocukluk ve ilk gençliğinize baktığınızda neler geçer gözünüzün önünden? Çocukluğunuz neler saklamıştır anımsamanız için? Ergenlik hangi hüzünleri bırakıp kaçar ellerinize? Hani böyle bir şeyi anımsayıp anlatsanız neler yazardınız?“Çocukluğum Nerede Saklı?” işte bu sorulara ya..
Bir sessizlik. Sanki bin yıl sürecek. Nereden başlamalı sorusunu kendime soruyorum. Oysa kendi kendime konuşup karar aldığımda her şey çok kolay olmuştu. Karşımda gözlerimin içine, sadece gözlerimin içine değil yüreğimin derinliklerine bakan, bakabilen bu kadınla şimdi nereden başlayacaktım? Kaybolu..
Bütün savaşlarda hep aynı şey olur; askerler savaşır, gazeteciler şamata koparır; o milliyetçi nutuklar atanların hiçbiri kısacık propaganda gezileri dışında cephedeki siperlerin yanından bile geçmez.Selam Olsun Katalonya’ya, 1936 yılından beri yazdığı her satırı demokratik sosyalist düşüncesi için ..