Okul gazetesine haber yapacaktım ve ben bunu unutmuştum. Annemin akşam yaptığı ISPANAĞI YİYİNCE aklıma geldi. NE YAPSAYDIM ACABA? En iyisi kâğıt kalemimi alıp mahalleye inmekti. İlk hedefim BAKKAL ALİ AMCA oldu. - Ali Amca, okul gazetesi için sizinle RÖPORTAJ YAPMAK istiyorum, dedim. - Peki, sor bak..
Dostluğun ışığı korkuları yener.Küçük tavşan bir geceyarısı uyandı. Karnı çok acıkmıştı ama karanlık ormanda yiyecek aramaktan biraz korkuyordu. Pembe burnunu oynatarak çaresizce havayı koklarken bir çıtırdı duydu, ardından parlak bir ışık gördü. Gecenin kocaman lambası Ay mıydı bu? Yoksa onun da mı..
Piti'nin en sevdigi yiyeceklerden biri baldir. Tek basina balik tutmaya giden, agaçlara tirmanabilen Piti'nin nesesine diyecek yoktur. Neden mi? Tirmandigi koca koca agaçlarda buldugu kovanlar balla doludur. Ama Piti'yle arkadas olmak isteyen arikusu onun kafasini karistirir. Piti nasil bala bayiliy..
Benim adım Minik Ornit.Dünyayı tanımak, ormandaki dostlarımla tanışmak için o kadar sabırsızdım ki, çıkıverdim erkenden yumurtadan.Herkes uyurken mışıl mışıl, ben az gittiiim uz gittiiim, dere tepe düz gittiiim.Bana benzeyen ama benden farklı birçok arkadaşla karşılaşıp neler gördüm neler işittim.So..
Erika Bartos’un bu kitabı da diğer eserlerinden alışık olduğumuz grafik anlatımlar ve çocuk ruhuna dokunabilen sonsuz bir özen ve sevgiyle hazırlanmıştır. Kitabın amacı, küçük insanlara hayatın akışını vedönemlerini anlatmak için bir kapı aralamaktır.“Bebeklikten başlayarak anaokullu, okullu, ergen,..
Çok öfkelenince ateş püskürür, küplere bineriz. Neşemizi ve konuşkanlığımızı kaybettiğimizde dut yemiş bülbüle döneriz. Leb demeden leblebiyi anladığımız da olur, işin püf noktasını kaçırdığımız da… Kimi zaman başımıza çorap örülür, bazen de işler kabak tadı verir.Böyledir deyimler; uzun uzun anlata..
Çok öfkelenince ateş püskürür, küplere bineriz. Neşemizi ve konuşkanlığımızı kaybettiğimizde dut yemiş bülbüle döneriz. Leb demeden leblebiyi anladığımız da olur, işin püf noktasını kaçırdığımız da… Kimi zaman başımıza çorap örülür, bazen de işler kabak tadı verir.Böyledir deyimler; uzun uzun anlata..
Çok öfkelenince ateş püskürür, küplere bineriz. Neşemizi ve konuşkanlığımızı kaybettiğimizde dut yemiş bülbüle döneriz. Leb demeden leblebiyi anladığımız da olur, işin püf noktasını kaçırdığımız da… Kimi zaman başımıza çorap örülür, bazen de işler kabak tadı verir.Böyledir deyimler; uzun uzun anlata..
1200'lü yılların başında korkunç bir bela sarmıştı İslam Memini. Moğollar denen, geçtikleri yerde taş üstünde taş, gövde üstünde baş bırakmayan istilacıların önünden kaçan insanlar, bir sel gibi sürüklenmeye başlamışlardı. Oğuzlar göç yollarına zaten alışkındı. Önce Orta Asya'dan çıkıp Maveraünnehir..
Hayvanlar Âleminden Bilgelik Hikâyeleri, çocuklarımızın yaşadıklarıhayata farklı bir açıdan bakmalarına yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Bukitaptaki kahramanların hayvanlar âleminden seçilmiş olmaları, hemverilen derslerin daha kolay anlaşılmasına katkıda bulunacak hem deçocuklarla hayvanlar arasında..
Kültür sözcüğünün ardında saklanan binlerce güzel duyguyu keşfetmeye ne dersiniz? Kitapları çok sevilen Alain Serres, bu kez dünyanın bütün çocuklarının bilgiye ve sanata erişme hakkı olduğunu anlatıyor. Meraklı okurlarını rengârenk resim, müzik, dans ve tiyatro diyarında neşeli bir gezintiye götürü..
« İyilik bazen çok uzak yerlere gidip bir köy inşa etmektir. Bazen de yaşadığın yerde kalıp hiçbir yere gitmemektir. » Peki ya iyilik de gibi insandan insana bulaşabilir mi ? İyilik Tohumu, işte bu sorunun peşinden giden minik bir ressamın hikâyesi. Resimleriyle iyiliği elden ele ulaştırmaya niyetl..
On sekizinci yüzyılın sonlarında Saruhan Sancağı'na bağlı bir yerleşim yeri olan Nif, Manisa , Alaşehir ve İzmir'e komşu bir ilçe imiş. Zengin su kaynakları, çeşitli meyve ağaçları ve yeşillikler içindeki bu şirin ilçe, adeta cennetten bir köşeye benziyormuş.Ürün Adı: Kahramanlık Hikayeleri 3 - Aske..
Kâsım’ın dolabının içindeki toplar yuvarlanabilmek için çabalıyordu. Diğer eşyalar kalabalıktan isyan ediyor, yeni gelen org neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Eşyalar hep birlikte orga “Hoş geldin!” dediler. Kâsım’ın onları bu dolaba yerleştirip unuttuğunu söylediler. Annesi bir gün Kâsım’a dolab..