Soğuk,vücuduma zehir gibi yayılıyor. Agaçlar,çalılıklar,binalar ve insanlar bir bulanıklık gibi gözümün önünden geçerken son bir ayda yaşadıklarımı düşünüyorum.Hayatımda bir saniye bile eksikliğini hissetmediğim kelimelerin zihnimi esir almasına çaresizce izin veriyorum.Acı, öfke ve hüzün.? Koşuyoru..
Sırtında boya sandığı, içinde yaşamadığı çocukluğu.. Düşleri ise ona çok uzaktı....Sorumsuz bir baba onun seçimi değildi ama faturası ona kesilmişti..Bütün bunları aşabilirdi belki ama ya AŞK? Aşkın karşısında da bu kadar güçlü durabilecek miydi?Hayır hayır , o tüm yaralarını aşk ile sarıp sarmalaya..
Ateş ve Silüet, Kurtuluş Savaşının acımasız yüzünü ve aşkın zorlu sınavlarını ustalıkla anlatıyor. Bu sürükleyici roman, direnişin, sevginin ve hayallerin kesiştiği noktalarda insanın iç dünyasının nasıl sınandığını gözler önüne seriyor. Tarihimizin en hassas dönemlerinden beslenen bu eser, okuru d..
İçime bir eziklik çöktü badem dallarına bakarken. Kasımın sonu yaklaşıyor. Yarın gökyüzü kararır, doğu yeli eser soğuk. Toprak donar. Eski kuyunun çevresindeki sular buz kesilir. Sonra kar yağar yeryüzüne lapa lapa. Karlara gömülür üzüm bağı ve yöresi. Biz, evlerimizde uyuruz. Ama evlerimiz tapınak ..
Buhara Yanıyor romanı, Harzemşahlar Devletinin Cengiz Han eliyle yıkılışını, tahlilleriyle, analizleriyle birlikte geleceğe büyük bir ders şeklinde aktarır. Güçlü bir devletin sultanı olan Alaüddin Muhammed ordusunu toplayıp, Cengiz"le hiç karşılaşmadan kaçmış, ülkeyi felâkete sürüklemiştir. Oğlu Ce..
Günü kavramak için dünü anlamak lazım... Dün, tarihtir. Ancak kuru bilgi yığınlarıyla tarihi anlamaya imkan yoktur. İşin sırrı ayrıntılarda saklıdır. İyi kavranması gereken gerçekler ayrıntılardadır. Tarihi ayrıntılarıyla kavrama arayışı bizi romana götürür: Gölgede kalmış değerleri sadece romanda b..
12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden otuz yil geçti. O günün fasizm ve sömürü ortaminin bitmedigini ve tam bu nedenle bu otuz yili binlerce insanin o günün acilariyla yasamaya devam ettigini düsünürsek, '80 yilinin o cuma gününün üzerinden yüzyillar geçti...Osman Senkul, Ölümün Efendileri isimli ilk k..
Bir ses var insanın içinde... Hiç susmayan, hep konuşan...Şimdi sus ve kendini dinle kâri. Dinle ki hâlâ sesler geliyor içinden. Sussan da susamıyorsun. Durduramıyorsun içinden gelen bu sesi. İsmine "nefs" diyorlar. Diler misin bu kez biz konuşalım o içimizdeki nefsle? Aşk diyarına Hüdâyî kapısından..
•Hayatınızda yeniden muhtes¸em bir bas¸langıc¸ mı yapmak istiyorsunuz? •C¸ılgın bir kitap kurdu mu olmak istiyorsunuz? •Bas¸arılı c¸ocuklar mı yetis¸tirmek istiyorsunuz? •Ayakta alkıs¸layacag?ınız bir hafıza gu¨cu¨ mu¨ istiyorsunuz? •Mutlu ve iletis¸ime ac¸ık bir aile arzunuz mu var? •O¨zgu¨veni yu¨..
Kaldırımda dilenen son derece yakışıklı genç Erkan, bir üniversite öğrencisine aşık oluyor.Her gün az da olsa bağışta bulunuyor sevdiği kız.Yoksa o da mı seviyor delikanlıyı?Kalbini bir dilenciye mi verdi? İster acısın Erkan'a isterse gerçekten çok sevsin. Ne fark eder ki...Erkan yolunu gözlüyor sev..
Serife teyzeler ve Elif nineler için, o zamandan bu zamana kadar hayat, nelerini degistirmistir ki? Atalari, bu topraklara geldigi ilk günlerde de bunlar böyleydi. Ayaginda yirtik pabucu, çarigi, rengârenk dokuma basmadan yamali entarileri ayniydi. Çaliginin altindaki kinasi solmus fesinden dagilan;..
Kut Sahibi, Değerli Toy arkadaşlarım. Bizim bundansonraki Kızıl Elmamız TÜRKİYE'dir. TÜRKİYEAnadolu’nun kalbindedir. Her yerden vazgeçebiliriz. LakinAnadolu’nun kalbinden asla vazgeçemeyiz. Bu akşam planlarıgözden geçirip yeni planlar yapıp hemen uygulamaya koyalım.İngiltere’den gelecek haberlere gö..
Üniversiteyi bitirmek üzere olan Duygu'nun hayatı arkadaşlık ettiği bir serseri ile alt üst olmak üzeredir... Cevabını veremediği sorular mor hırkada düğümlenmiştir. Zavallı Tatlı'nın hayatına mal olan olaylar zinciri birbiri ardına gelişirken, Duygu'nun kalbinde eski bir aşk yeniden filizlenmeye ba..
Adi Zeynep olan bir Ana... Bir ogul ve bir kiz... Bu bir hikaye degil, bir çiglik... Dün Azerbaycan, Türkistan, Kirim ve Bosna'da; bugün dünyanin baska mazlum milletlerinin yasadiklari cografyalarda, yüz binlerce kez tekrar edilen bir trajedi... Nerede "Tebaana iyi muamele et. Onlar ya din kardesin ..
‘Bilimin ulaştığı nokta hayallarin de ötesindeydi. Zamanın bir yerinde, insanlık özünü korumak için mücadele etti.Bilim tek kişinin hizmetinde, insanlık tek kişinin kontrolündeydi. İktidara sahip olmak ona yetmedi. Tanrıyı oynamak istedi. Sonsuz iktidarı için insanın değişmesi gerekiyordu.İnsanlık d..
«Ruh Adam», Türk edebiyatında pek alışılmamış çeşitte bir romandır. Müellifin tarihî romanlarını okumuş olanlar, tarihî bir roman gibi başlayan bu eserin öyle olmadığını görecek, sayfalar ilerledikçe kendilerini aşırı bir sembolizmin içinde bulacaklardır. Bir tarih çeşnisinin de yer aldığı roman, ya..
Bakınca ne görüyorsun bir çiçeğe? Daldaki elmaya, tarladaki buğdaya... Esen rüzgâra, kıyıya vuran dalgalara, baharda yeşil yeşil çıkıp, güzün sararıp düşen yapraklara... Heybetli bir dağa, salına salına uçan kuşa, o minicik bedeninden türlü sesler çıkaran kurbağaya... Sevildiğini hissedince mırlayan..
Peşimizdelerdi… En Azından İkimizden Birisi Kurtulabilir Miydi? Ağlıyordum. Eğer Yakalarlarsa İkimizi De Yaşatmazlardı. Uzaktan Askerlerin Olduğu Arabanın Işığını Görüyordum. Yetişebilir Miydik? Koş" Diye Bağırıyordu. Koştum, Koştum Ta Ki Silah Seslerini Duyana Kadar. Çünkü Bu Toprakların Kaderi Has..
"Ben Cengiz Kağan! Türklerin Son Hükümdarı ve Ulu Gün'ün Hakanı. Yüce Milletimi Acun üstünde hâkim kılacağıma, gök kubbenin altını düşmanlarıma dar edeceğime, yoluma baş koyanlara adil olacağıma, zalimin zulmüne ve hükmüne boyun eğmeyeceğime, siz atalarımın huzurunda ant olsun… Sözümde duramazsam eğ..