En sonunda Ordinov, oturmakta oldugu evi degistirmeye karar vermisti. Su anda oturdugu yer, bir evin bir odasiydi. Ev sahibesi ise bir memurun yasli ve dul karisiydi. Oldukça yoksul olan kadin, ayin bitmesini beklemeden ani bir kararla evden ayrilmisti. Tasini taragini toplayip tasradaki akrabalarin..
Ah, Sermed'in ne kadar hakki vardi... Böyle mutlu bir askin yaninda bütün hayatin anlami neydi? O halde bu aski kaçirmamak, onu sürdürmek için bütün hayat feda olunmaz miydi? Bir gün bu askin öldügünü, yaralanmis, incinmis, düsman eden derin bir gücenmeyle ruhunda girdaplar açtigini görmemek mutlaka..
Halil Cibran, 1883 yılında Lübnan’da doğdu. Eserleri ve düşünceleri dünya üzerinde geniş yankı uyandırdı. Şiirleri yirmiden fazla dile çevrilmiş olan Cibran aynı zamanda başarılı bir ressam idi. Resimlerinin bazıları günümüzde dünyanın birçok şehrinde sergilenmektedir.Ürün Adı: Gezgin..
Bir tarla meselesi yüzünden Savrukların Hüseyin, Arkbaşı’nda Sarı Mehmet’i vurdu. Otuz evli köy birbirine girdi. Şaşırdılar. Herkes korku içinde jandarmaların gelmesini bekliyordu. Hâlbuki karakol buraya altı saat uzakta idi; köyden kimse cinayet haberini götürmedikçe on beş gün bile uğramazlardı. B..
Ertesi gün Karabibik yatagindan siçrayarak kalktiginda günes henüz dogmak üzereydi.Kalkar kalkmaz dolma gibi bir sigara tutusturdu. Ocak sönmüs, koru bile geçmisti. Huri hâlâ horul horul uyumaktaydi. Karabibik kizini ayagiyla dürterek: "Hey! Huri! Zipla görem... Gün çikiyo be... Dihiy..." diye bagir..
Halil Cibran, 1883 yılında Lübnan’da doğdu. Eserleri ve düşünceleri dünya üzerinde geniş yankı uyandırdı. Şiirleri yirmiden fazla dile çevrilmiş olan Cibran aynı zamanda başarılı bir ressam idi. Resimlerinin bazıları günümüzde dünyanın birçok şehrinde sergilenmektedir.Ürün Adı: Vadinin Perileri..
Yeni Dünya’da Kuzey Kutbu bölgesinin karanliginda dolasip duran maceraperest insanlar sari bir maden bulmuslardi. Zengin olma ümidiyle binlerce kisi bu sari maden için Kuzey’e akin ediyordu. Bu bölge ve iklim sartlarina göre insanlarin kizaklara ihtiyaci vardi. Tabii kizaklari çekecek, agir ve yoruc..
O digerlerinden çok farkliydi. Kardeslerinin tüyleri daha simdiden anne kurt Kiche’ye benzeyerek kizilimsi bir renk almisken, sadece kendisi babasina çekmisti. Bir batinda dogan yavrular içinde, gri renkli olan tek kendisiydi. Tam anlamiyla kurt soyuna çekmisti. Tek bir fark disinda vücutça Tek Göz’..
Yazar Pınar Çağlıner, 5. kitabı 'Dogma' ile astral seyahate merhaba diyor. Hazır mısınız?'Gizemin en derininde gizlenen giz insanoğluyla tanıştı.Yıllarca saklanan o sır, Firavunların yetiştiği topraklarda gömülü kaldı. Sır gizemini korumalıydı. Gelecek nesillere aktarılmak istenmeyen evrenler arası ..
George Orwell’ın, Hayvan Çiftliği bir taşlama ve kara mizah klasiği olarak adını hafızalara kazınmıştır. Orwell, Hayvan Çiftliği’nde, çağdaş Sovyetler Birliği’ni ve Stalin yönetimini ustaca hicveder ve böylece sosyalist teoriyle pratikteki uygulamalar arasındaki büyük farka dikkat çekmeye çalışır. D..
1815 yili ekim ayinin bir gününde, günesin batmasina bir saat kala, yaya olarak seyahat eden bir adam Diny kentine giriyordu. O sirada evlerinin önünde oturan ya da pencerelerinden bakan tek tük kent halki, yeni geleni kuskulu gözlerle izlediler. Ondan daha sefil görünüslü birisini görmek neredeyse ..
Dokuz yasinda Kafkasya'dan kaçirilip esircilerin eline düsen Dilber, en sonunda Asaf Pasanin konagina satilmistir. O konakta egitim görür, hatta Fransizca ögrenir. Avrupa'da okumus, ressam, iyi kalpli bir genç olan Celal, Asaf Pasanin ogludur, Dilber'e asik olur. Annesi, bu sevginin farkina varinca,..
İstanbul'un Taksim adlı turistik semtinin birden fazla yüzü var. İstiklal Caddesinin dükkân ve sokaklarına yayılan, renklerin ve ırkların aynı potada erdiği insan vücutlarının yer aldığı gündüz yüzü... Akşamın başlaması ile, sokak şarkıcılarının şarkıları, Rock barlardan gelen sesler, piyango satıcı..
Yirmi yaşından fazla göstermeyen bir delikanlı çadırın önünde, yan yatmış bir el arabasının üstüne oturarak saz çalıyordu. Başı göğsüne yatmış ve gözleri yere dikilmiş olduğu için çehresini tamamen görmeye imkân yoktu. Fenerin aydınlattığı alnı ter damlalarıyla kaplıydı. Sazının uzun sapı, şaşırtıcı..
Her pencerenin ardında bir yazgı vardı; her kapı başka bir maceraya açılır, her ev farklı bir hikâye anlatırdı. Her ruh bir ötekinden ayrı sancır, her yürek ayrı çarpardı. Hatasız insan yoktu; herkes arada dibe vurur, pişman olacağı şeyler yapardı. Bazıları yola devam eder, bazıları da düştüğü yerde..
Hayalperestin teki olarak tanıtır bu adam kendini, “Yaradılıştan farklıyım ben,” der. Kendi küçük dünyasında kaybolur da kalbini açacak birini bulamaz; onlarca fırtınanın koptuğu ruhuna kimsecikler dönüp bakmaz. Öylece dolaşır sokaklarda; evlerle, duvarlarla konuşur. Yanı başında akıp giden hayatın ..
“Artık bu dünyada benim için yalnız sen varsın, bir tek sen; benimle ilgili hiçbir şey bilmeyen, kendi mutluluğundan başka hiçbir şey ve hiç kimseyle ilgilenmeyen, her şeyi ve herkesi alaya alan sen! Evet, yalnızca sen varsın; beni hiç tanımamış olan, benim de sevmekten bir türlü vazgeçemediğim sen!..
Bir delinin hatıra defteri midir gerçekten bu? Yoksa hayatın deliliğiyle başa çıkamayan bir insanın mı? Delilik nedir sahi? Ne hissettirir ve nasıl delirir kişi? Neresidir bu işin yetkili mercii, kimdir karar veren hangimiz akıllı, hangimiz deli?Yavaş yavaş koparır bağını gerçeklikle bazıları. İçind..
Ailesini kaybetmiş 17 yaşındaki zengin bir kadının, kendisinden yaşça büyük bir adamla evlenişini ve sürekli değişen duygu ve ruh durumunu konu edinen Tolstoy, evlilikte uyumu zorlaştıran dinamiklerin, sadece yaş farkının değil, düşünce ve beklentilerin de örtüşmemesi olduğunu vurguluyor.Tolstoy, ka..
Gerçek ismi Honore Balssa olan Honore De Balzac; 20 Mayıs 1799 tarihinde, Fransa’da dünyaya geldi. Hukuk eğitimi alan ünlü yazar, edebiyata olan ilgisinden dolayı roman yazarlığına yöneldi. Kendi ismiyle yazdığı ilk kitabı ‘Köylü İsyanı’ ile ün kazandı akabinde çeşitli takma isimlerle gerçeklik ve d..