Değerli Bayilerimiz ve bayi olmak isteyen misafirlerimiz ; Colezium Özel Pazaryeri Entegrasyon ön başvuru ve kayıtlarımız başlamıştır. Pazaryeri entegrasyon sistemi genel özellikler.
1- Otomatik Kategori eşleşmesi : Kategori eşlemesine uğraşmayacaksınız.
2- Otomatik stok güncelleme : 6 saatte bir stok güncelleme otomatik
3- Otomatik ürün gönderimi : Colezium sitemize yeni gelen ürünleri sistem otomatik olarak pazaryerine gönderecektir.
Ön kayıt için 05051087106 numaralı Teknik destek hattımıza whatsabb üzerinden yazınız.
Misal; sen çay içersin, o kahve. Daha orada baslar ayrilik. Sen kahvesini dudaklarina götürmesini izlersin, eliyle saçlarini arkaya atmasini seyredersin. Ellerindeki yaralar dikkatini çeker; kalbindeki kesikler bedeninden tasiyor diye üzülürsün, kulaklarina bilmem kaç zaman önce, bilmem kimlerle na..
Her şeyin mükemmel olduğunu düşündüğümüz bu dünyada, kendimizi sürekli bir eksiklik içinde hissediyoruz. Gördüklerimiz mükemmel, duyduklarımız eşsiz, istediklerimizse uzak gibi… Bir biz hata etmişiz, kalbinde çöküntüler olan sadece biz kalmışız, yalnızca biz yaralanan dizimizi bir türlü pansuman ede..
Türklük, beş yüz seneden beri İstanbul'u ve Boğaziçi'ni bütün beşeriyetin hayaline böyle nakşetti. Mimarisini bu şehrin her tepesine, her sahiline, her köşesine kurarken güya: Artık bu diyar dünya durdukça Türk kalacaktır. dediği hissedilir. Fetihten sonra İstanbul'a yerleşmiş olan halkın iklimle bu..
Bugün pek fark edemesek de dünya tarihinin hatırı sayılır bir diliminde biz de vardık. Bizim anlayışımız, anlayışımızla uyumlu hayatımız ve bu hayata eşlik eden icatlarımız ve icraatlarımız… O zamanların “iyi zamanlar” olduğunu içten içe biliriz ve hatta büyük ezberlerimizden biridir bu tabir fakat ..
Kudüs, söylemlerimizin coşkusuna ve iddialarımızın büyüklüğüne rağmen, hakkında pek az bilgi sahibi olduğumuz bir şehir aslında. Çok önemli ve yaygın birkaç anekdot dışında, Kudüs'le ilgili malumatımızın tamamen ezbere dayalı olduğu söylenebilir. Bunun üzerine, bir de herkes söz ettiği, siyasi sloga..
Bebekler, çocuklar hakkında konuşmayı, onların her yaptığına hayret ile eşlik etmeyi severiz. Gençlerden şikâyet eder, yaşlılardan olgunluk ve anlayış bekleriz. Ahir ömrünü sürenlerden damıtılmış hayat tecrübelerini bize armağan olarak sunmalarını isteriz. Oysa modern hayat ne çocukların çocukluğuna..
Bu kitap yeni başlayanlar ve hevesliler için “öykü yazmak” konusunda bir rehber. Bu kitap öyküye farklı gözle bakabilmek isteyenler için bir “kılavuz”. Bu kitap yaklaşık elli yıllık yazarlık kariyerine öykü yazarak başlayan, yazdığı öykülerle ödüller alan, arada başka türden kitaplar yazsa da gönlü ..
“Dün de, bugünkü gibi yavas yavas aksam olmustu. Günes, altin duvagini ovanin üstünden gene böyle agir agir çekip siyirmis; agaçlar, az evvel gün ortasinin meltemleriyle çirpinan sanki onlar degilmis gibi, uslanip durulmus; derin ve dilsiz düsüncelerine dalmislardi. Yalniz, gururlariyla halka tepede..
Mustafa Kemal’in gözünde, eylemin ’mesrulugu’ demek, halkça onalanmis olmasi demektir. Yoksa Kongreleri, Büyük Millet Meclisi’ni anlamak ve açiklamak mümkün olamazdi. Su sözlerini bir de: ’... Bir devreye yetistik ki, onda her is mesru olmalidir. Millet isleri de ancak milli kararlara dayanmakla, ..
Geldi Rüzgâr, tam içimde durdu.Haydi, dedi, haydi!Eğleşmek olmaz. Çok zaman kaybettik. Çok beklettik.Özledik ve özlendik.Kuytularda bekleyenlerimiz var. Tenhalarda toplaşanlarımız var.Ve vakit erişti...Kalem ve kelam ustası Uğur Canbolat, bu kitabıyla okuyucularını insanlığın farklı mevsimlerinde do..
Yol, başladığı gibi bitmeyi de bilen ama bitmeyen, daralıp genişleyen, yapan, onaran, yeniden var eden yegâne şey. İnsandan başlayıp insanla bitmenin başka adı. Doğaya, şiire, geçmişe ve geleceğe uzanan bir el.Haydar Ergülen, Yayan Yapıldak’taki denemeleriyle dünden bugüne, bugünden yarına uzanan bi..
“1950 yılında, yani ilkokulu bitirdiğim yaz tatilinde, bazı büyüklerin kelimeler üzerinde fazla durduğuna ilk defa dikkat ettiğimde, bunu biraz yadırgamıştım.‘Kelimeler kelimelerdir o kadar. Erzurum'da şuna şöyle derler, İzmir'de şöyle derler... Büyüklerin takıldığı konulara bak!' diye düşünmüştüm.1..
“Bu hayat inanın bir ‘karabasan’dır.Ve bu kâbustan kurtulmanın merak buyurmayın klinikleri, doktorları, terapi seansları, hiçbir şey olmamış gibi yola devamınızı sağlayacak devasa bir ilaç endüstirisi bulunmaktadır. Emrinizdeyim. (Ve ben size durmaksızın ‘Yoldan çıkın, uykudan uyanın’ diyorum. Siz b..
Gönül her kırıldığında kendini yeniden bütünleştirir, birbirine karışan görüntüler toparlanır; yeniden kulaç atma vaktidir. Bu hep böyle gider; dünya hilafına yüzmek görünüşte çok mesafe aldırmaz ama maksat müstakim olmaktır ve kaynağa ulaşılmamış olsa da kişi hakikatte kaynakla daima birdir.Ürün Ad..
Ali Ayçil’in yeni kitabı Usta Konuşmak İstiyor çıktı. Ayçil’in, şiir ve hikâyeden beslenen kendine özgü deneme dili var. Usta Konuşmak İstiyor, şiddetsiz bir sarsıntı kitabı.“Sayfalar arasında at yarışçısı Abdullah, asabi ressam Strauch, Yayla Vaizi, hükümdar Behram, Pedro Paramo gibi adamlarla da t..
Stefan Zweig'in 1930'lu yıllarda sürgündeyken tamamladığı, ancak hayattayken yayımlamak istemediği Değişim Rüzgarı, Birinci Dünya Savaşı sonrası Avrupası'nın değişen sosyal iklimine götürür okuru. Parçalanıp darmadağan olan hayatlar ve su yüzüne çıkan sınıfsal farklılıklarla savaşın insan varoluşund..
Neden doğrudan metinleri incelemiyorsunuz? Eğer metinler hoşunuza giderlerse ne âlâ; eğer hoşunuza gitmezlerse onları hemen bırakın, zira zoraki okuma kadar saçma bir eylem olamaz, onun yerine zoraki mutluluktan bahsetmeyi yeğlerim. Bence şiir hissedilen bir şey ve eğer siz şiiri hissetmiyorsanız, e..
“Yaratım süreci, algılanan gerçekliğin insan zihninin bilinmeyen labirentlerinden geçerek hece hece söze dönüştüğü karmakarışık bir süreçtir. İnsanı gerçeklikten koparır. Dünyayı bir uğultuya dönüştürür. Hem akıl dışıdır hem de sürekli aklın müdahalesini arar. Ama bu akıl, bu müdahale neredeyse tümü..
Neden olmadı biliyor musun?...Yüreğinde sakladığın sevgini anlatmaya yetecek tek bir kelime bırakmadığın için. Acemi bir şair gibi sevip sadece gülümsediği anları düşündüğün, alfabeyi sırf onu yazabilmek için icat edildiğini düşündüğün için olmadı.Oysa saklanmalı kendini biraz gizlemeliydin. Hiç mi ..