Bir gün kasabaya bir yabanci geldi!Beraberinde çok sey getirmisti gelirken,Çocuklugunu, hayallerini, acilarini ve sevgisini…Kasaba halkinin çoktandir unuttugu bir seyler vardi yabancinin yüreginde.Unutulanlari hatirlatmak için gelmisti belki de.Birilerinin kosulsuz sevgiyi yasatmasi gerekiyordu nasi..
Sonbahar, yaz mevsiminin yalancı samimiyetiyle birlikte yitip giden umutların ardından bakıştır önce. Sonra karanlığa tutulmuş fener olmak, sorulara cevaplar bulmaktır. Yeniye hazırlayandır... Doğa az sonra uyuyacak, biliriz ki ardından canlanacaktır...Ürün Adı: Sonbahar Hüznü..
Jeofizik Mühendisleri Odası'ndaki ziyaretinde kendisini dinleyen bayan üniversite öğrencilerine seslenen "Deprem Dede" Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, "Deprem ile aşk arasındaki ilişki nedir?" diye sormuş. Işıkara'nın bu sürpriz sorusu karşısında şaşıran kızlar cevabını bilemedikleri bu soru karşısınd..
yürekler gönül olunca;sevgiler ask, asklar ilahi bir sevdaya dönüsür. Hoyrat karayeller susar, basta esen kavak yellerinin yerini sevgi meltemi ali. Alir da, efil-efil eser gönülden gönüle, dilden dile...Güzel seyler hayal etmek; yüregi mana aleminin esigine getiri ve yürek gönül olsur...Hayalimizi,..
Yeni Dünya önce ne söylendiğini anlamamış gibi yüzünü buruşturup sesin geldiği tarafa döndü, kırmızı gözlerini büzerek karanlığa bir müddet baktı. Sonra, sahiden yerine oturmak ister gibi ellerini yanlarına salıverdi. Fakat bir an tereddüt ettiği görüldü. Bu anda kafasından neler geçtiği, içinde nel..
Evin hizmetçisiyle yaşadığı yasak bir ilişki nedeniyle, ailesi tarafından Amerikaya sürgüne gönderilen Karl Rossmanın öyküsüdür. Karl Rossman yaptığı gemi yolculuğu sırasında geminin ateşçisiyle tanışır. Onun yaşadığı zorlukları ve çektiği sıkıntıları öğrenince, ateşçiyi de ikna ederek kaptanla konu..
Öykülerinde “savaş, esaret ve özgürlük” temalarını gerçekçi bir dil ve insanı sarmalayan bir kurgu ile ele alan Tolstoy, bu öyküsünde de yine savaşan insanların ruh hallerini duygulu bir dille anlatıyor ve okura savaşın atmosferini, gereksizliğini ve kasvetini tüm dehşetiyle yaşatıyor. Aynı toprakla..
Mutluluk, delilik ve dahilik arasındaki çizgiden doğar! sözüne katılır mısınız?Kahramanımız Kovrin, bir felsefe doktorudur ve Tanrı tarafından seçilmiş özel bir kul olduğuna inanır. Bir gün tarlada, sanrı mı gerçek mi olduğu bilinmeyen Kara Keşişi görür ve onunla psikolojik ve felsefi derinliği olan..
Prens Prospero bu hayaletimsi yabancıyı görünce (sanki rolünü tam olarak oynamak ister gibi, o da vals yapanların arasında bir ileri bir geri hareket ediyordu) ilk anda korku ya da tiskintiyle titredi ama sonra kaşları öfkeyle çatıldı yüzü kıpkırmızı kesildi. Yanında duranlara dönüp kaba bir sesle B..
Öykülerinde; gerilim, korku ve anlaşılması zor cinayetleri konu edinen Edgar Allen Poe, kendi ruhundan gelen özgür ve derin hayal gücünü yansıttığı, sırrı çözülememiş gizemli olayları; farklı hikâyeler üzerinden sürükleyici kurguculuğuyla okura sunarken; kitaba ismini veren Şehrazat’ın Bin İkinci Ma..
Stefan Zweig, çok genis bir psikoloji birikimini eserlerinde bütünüyle kullanmis ender yazarlardandir. Onun dünya edebiyatinda bir biyografi yazari olarak kazandigi hakli ünün temelinde de bu özelligi, yani yazarliginin yani sira çok usta bir psikolog olmasi yatar.Satranç, Zweig’in psikolojik biriki..
Ve ayın parlak ışığını benim üzerime göndermiş olması da çok güzel diye düşündüm. Mütevazılıktan uzak halde köprünün kemerinin altında uzanmak üzereydim ki ayın elbette her şeyin üzerine parladığı geldi aklıma. Bende ayın tadını çıkarmak için sevinç içinde kollarımı açtım. Yorgun kollarımla yüzme ha..
Yaşadığım dehşet kanımı dondurdu, tüm bu anlattıklarım hala hafızamdadır ve orada kalmaya da devam edecektir. Bu iğrenç yaratık, bu çömelmiş, cüce, insana benzemeyen bu şey bizimle eski zaman Fransızcasıyla konuşuyor, şeytanı bile utandıracak küfürler savuruyor ve şimdiye dek hiçbir fani kulağın duy..
İnsanlar ölünce ruhları nereye gider? Pek çoğumuz öteki tarafa ya da cennete yahut da cehennem diye cevap veririz. Peki ya gidemeyenler? Onlara ne oluyor? Buradaki öykülere göre diğer tarafa gitmek yerine dünyamızda kalıyor ve bize musallat oluyor, bizi korkutuyor, türlü kötülükler yapıyor ve bizi y..
Ünlü yazarların küçük öykülerinden derlediğimiz Savaş Öyküleri seçkisinde Zweig’dan Poe’ya, Daudet’den Kipling’e kadar savaşı, savaşın zalimliğini, haklılığını ya da haksızlığını anlatan öyküler okuyacaksınız.Kimi öyküde savaş yüzünden acı çekenleri, kimisinde yurduna uzak düşenleri, kimisinde de sa..
Her daim; dinleyen, düşünen ve okuyan İnsan, insana ipucu verir. Mesela bir kâtilin, bir masuma verdiği yegâne ipucu; öldürenin, cinayeti gerçekleştirdikten sonraki analizidir. Kötü tecrübedir ama bir insanın işini kolaylaştırır. Bunun da tam karşısında biri ya da birileri, bir kitap yazar. O da in..
Hayatını kendisinden koparılan karısını bulmaya adamış bir adam, ufacık bir yer sandığı dünyanın aslında kocaman, hoyrat ve ne denli sert olduğunu göreceği ömürlük bir yolculuğa çıkar. Hava soğuk, doğa zorlu, şartlar yorucudur; sefalet çeker, aç kalır, ayazda uyur. Maden kazar, gemilerde çalışır ve ..
Ölümlülerin tek çaresizliğidir ölümsüzlük arzusu. Çünkü bilinmeyenle yüzleşmekten, hiçliğin ortasında kaybolmaktan, sonsuzluğa yenik düşmekten korkar insanoğlu. Ve ölemeyecek kadar değerli olduğuna inanır. Karşısında çoktandır yaratılmış bir ebediyet uzanırken zamana hükmettiğini söyleyen bir bilim..