Yeni Dünya önce ne söylendiğini anlamamış gibi yüzünü buruşturup sesin geldiği tarafa döndü, kırmızı gözlerini büzerek karanlığa bir müddet baktı. Sonra, sahiden yerine oturmak ister gibi ellerini yanlarına salıverdi. Fakat bir an tereddüt ettiği görüldü. Bu anda kafasından neler geçtiği, içinde nel..
Olay yazarın aşkla bağlı olduğu Saint Petersburg şehrinde geçer. Yüzlerce su kanalı üzerine kurulan bu güzel şehirde mayıs ve haziran aylan boyunca güneş 03'te doğar ve gece 12'de batar. Aradaki üç saatte de tam karanlık olmadığından bu zaman dilimi 'beyaz geceler' olarak adlandırılmıştır.Yazar, ruh..
Yönetmen Richard Thorpe tarafından beyazperdeye de aktarılan Zenda Mahkumu, on dokuzuncu yüzyıl edebiyatının en özgün yapıtlarından biridir. Kral Namzedine neredeyse tıpatıp benzeyen uzak akrabası Rudolf, taç giyme töreninin olduğu günün sabahında kendisini bir anda Kral Namzedinin yerini almak zoru..
Son Günler, Brian EvensonPeter Straub’un önsözüyleSon Günler'in her satırından aşırılık fışkırıyor. - Peter StraubKimliği meçhul bir adamla giriştiği şaibeli bir çatışmadan geriye sol elini ve düşmanının cesedini bırakarak çıkan detektif Kline, yanına almayı başardığı bir çuval parayla hayatının kal..
Sen her şey demek değilsin biliyorum,Ama ben her şeyi seninle yaşamak istiyorum.Hayat yudum yudum akarkenHer damlasında seni görmek istiyorum.Bu benim tek umudum…Ürün Adı: Aşk Kadına Zor Aşkı Kadına Sor..
Mr Kemp bir gümüş kutu ile geri geldi."Bugünün anısına Sufyan'a ve Christ'e küçük birer hediyem var." Kutuyu açtı içinden her biri ince gümüş bir zincire geçirilmiş iki adet yüzük çıkardı. Yüzüklerin üzerinde bir ata binmiş iki şövalye işlemesi vardı. Birini Sufian'ın boynuna taktı, diğerini de Chri..
Müştak Bey— Nihayet akşam damatlığı giyiyorum ya sevinçten havalara uçuyorum. Allah'tan bugün nikâhımız kıyıldı, az kalsıntelâştan nikâhsız damatlığa girecektim.Hikmet Efendi— Hiç öyle şey olur mu?Müştak Bey— Niye olmasın? Aşıklar dalgın olur. Buna “şair evlenmesi” derler.Hikmet Efendi— Acayip!Müşta..
New York'tan Buenos Aires'e gece yarısı kalkan büyük yolcu vapurunda her zamanki son dakika telaşı ve koşuşturması yaşanıyordu. insanlar arkadaşlarını uğurlamak için birbirlerini itiyor, eğik kasketli çocuklar bazı isimleri bağıra bağıra yolcu salonunda koşturuyor, bavullar, koca koca sandıklar ve ç..
Bir solukta büyük beğeni ile okunacak, sizleri geçmişe götürecek, güzel ve anlamlı bir gezinti yapmak isteyenler için tavsiye edilecek bir kitap...Ürün Adı: Sen Küçükken Kaç Yaşındaydın..
Düşen her şey biraz da sayılmayı bekler. Payına düşen, yola düşen, derde düşen, sevdaya düşen… Bir de sonbaharın tanığı var ki o da mürekkep olur, kâğıda düşer; izi kalır, tadı kalır, sesi kalır da kime kalır, bilinmez…Bilinen bir şey varsa o da; her şeyin kelimelerle yaşatıldığıdır. Bir ipte on dör..
Cibran’ın en sevilen yapıtı Ermiş’in devamı olan Ermişin Bahçesi, yazarın ölümünden sonra, 1933’te yayımlandı. Ermiş’in sonunda on iki yılını geçirdiği Orphalese kentinden ayrılarak denize açılan El Mustafa, doğduğu adaya, annesiyle babasının ebedi uykularına daldıkları bahçeye döner. Uzun bir ara..
Bir aşktır gazetecilik!Yağmur, çamur, kar, kış, sıcak, soğuk, demeden çalışan, nerede haber, nerede olay varsa bilin ki onlar oradadır. Onlar hep kalabalıklar ortasında fakat kalabalıklar içinde yalnız kalanlardır!..Gerçek hikayelerin bir gazeteci dilinden, gazeteci gözünden anlatılması ve gazetecil..
Gecenin saat ikisinde, ısrarla çalan kapıyı açtığında, karşısına bir yıl önce ölmüş babası çıkınca şaşkına döner.Kısa zamanda da babasının, istediğine ölümsüzlük veren, mistik güçlere sahip bir Tılsım ile ilgisinin olduğu için dirildiğini öğrenir.Her bin yılda bir Bahşi Tapınağı’nda yeniden ortaya ç..
Jack London’un 1908 yılında yayımladığı bu öyküsü, Kuzey topraklarında ölümle yüz yüze kalan bir insanın ve köpeğin donarak ölmemek için verdiği mücadeleyi anlatıyor. Jack London’un vahşi doğanın pençesinde; insanın acizliğini, hayatta kalma iç güdüsünü ve doğanın kazandığı mücadeleyi, vahşi doğa ka..
Evin hizmetçisiyle yaşadığı yasak bir ilişki nedeniyle, ailesi tarafından Amerikaya sürgüne gönderilen Karl Rossmanın öyküsüdür. Karl Rossman yaptığı gemi yolculuğu sırasında geminin ateşçisiyle tanışır. Onun yaşadığı zorlukları ve çektiği sıkıntıları öğrenince, ateşçiyi de ikna ederek kaptanla konu..
Bir zamanlar sadece benim olacağını hayal ederdim; seni, kaçak olan seni çocuğun içinde tutabileceğimi sandım. Ama o senin oğlundu! Gece vakti acımasızca benden uzaklaşıp bir yolculuğa çıktı; beni unuttu ve asla geri gelmeyecek. Bir kez daha yalnızım, her zamankinden daha beter hem de. Sana ait hiç ..
Bir tropez sanatçısının aç kalma öyküsü.İnsanların, sanatçı üzerindeki ne zaman yemek yiyecek düşüncesiyle yaptığı psikolojik baskıyı konu alan, gece-gündüz yorulmak bilmeden sanatçının başında “acaba yemek yer mi düşüncesiyle deyim yerindeyse nöbet tutma süreçlerini ve bir süre sonra bu sanatın rev..
Yaşlı adam sanki kalp krizi geçiriyormuş gibi aniden sarsılmaya başladı. Koridorun sonundaki oda, kapısı sessizce kilitlenen o oda... Üç odalı o suiti kendi ailesi için tutmuştu. Karısı uyuyordu ve birkaç dakika önce huzur içinde nefes alırken gördüğü o kadın -hayır, yanılıyor olamazdı - bir yabancı..
Bu eser, insanların etkisiyle bir süre sonra kendine yabancılaşan bir köpeğin, başka bir köpek üzerinden yaşamı anlatmasını konu alır.Buradaki verilmek istenen düşünce aslında insanın, insana, topluma, kendine… Nasıl yabancılaştığıdır. Özünde insanın kendini kaybetmesini ve toplumun iletişimsizliğin..
Jack London’un “Kurdun Oğlu” adındaki derlemesinden alınan “Bir Kuzey Macerası” aşk uğruna çıkılan bir yolculuğu anlatıyor. Kabile reisi Naass, aralarındaki kan davasını bitirmek için atalarının düşman olduğu kabilenin son üyesi Unga ile evlenir. Evlendikleri gece Unga, denizden gelen beyaz bir adam..