“Bende senin kalbinin haritası var. Ben orada asla kaybolmam.”Krallıkların savaşı sona erdi lakin Sara ve Hazar’ın savaşıdaha yeni başlıyor... Sara ondan ustalıkla gizlenen sırları art arda öğrenmenin şaşkınlığını yaşarken kendini bir kâbusun içinde bulacak, Hazar ise tüm bunların ortasında hiç olma..
Seni yanıma, tüm dünyayı karşıma almak istiyorum.Hava soğuktu, rüzgâr acımasız. Burası bir kar küresiydi, biz de içindeki figürler. Gün gelecekti, birileri bu kar küresini eline alıp sallayacaktı. Kar yağıyor sanacaktık oysa altüst olacaktık... Eylül, kışın en soğuk günlerinden birinde kendisini Aba..
"Kalbine elini uzat, tutunup kalkmak için seni bekliyor."Karlı bir ormanın tam ortasında tanıdım seni. Orman acımasızdı. Orman ıssızdı. Orman soğuktu. Sen ise bir kar tanesi gibi eşsizdin. Bir kar tanesi gibi erimeye mahkûmdun Eylül… Günler geçti, kış dindi… Güneş açtı, orman ısındı. Ve sen kar tan..
Karanlığın Şehri 2Şule AvlamazKaranlığın şehri o gece bir ışığı misafir etti.Bu ışık gökyüzüne değil, efsunlu bir kadına aitti…Kitabı bulmak için Alkandros topraklarına giren Efsan, Alkandros Kralı Karan Alkan’dan kurtulmaya çalışırken ummadığı bir durumla karşılaşır ve sıradan bir insan olduğuna da..
Yıldızları görebilmek için duvarları arasında yaşadığımız evimizden vazgeçtik.“Sadece bedenlerimizi değil, ruhlarımızı da karantinaya aldılar. Ne bu karantinadan çıkabiliyoruz, ne de birbirimizden ayrılabiliyoruz. Bundan sonraki tek savaşımız bu karantinadan kurtulmak. Kurtulduğumuzda da birlikte ol..
Duvarların yükü hâlâ üzerimizde ve Karantina hâlâ bir adım arkamızda...Belki de kabullenmemiz gereken bir şey vardı bu hayatta. Karantina hayatın ta kendisiymiş; içinden çıkmak değil, içinde yaşamayı öğrenmek gerekirmiş. Öyleyse soruyorum sana: Hazır mısın? Sana bu zamana kadar hep o karantinadan na..
“Unutma; karanlık olmadan aydınlık bir hiçtir.”Teşekkür ederim hayatıma. Teşekkür ederim çektiğim her bir acıya, yaşadığım her mutsuz geceye, tüm korkularıma, girdiğim her çıkmaz yola... Teşekkür ederim karanlığıma çünkü hiçbiri olmasaydı ben de olmazdım, acıyı yaşamasaydım mutluluğun tadını bilemez..
“Söz konusu ben olunca sustum, razı oldum.Ama şimdi söz konusu sensin, ve ben bütün dünyayı karşıma alacağım.” Duyuyor musunuz?Şehirler ötesinden,denizler kadar uzaklardan gelen o bağırış seslerini...Kılıç, kesik, çığlık seslerini.Belki de yalnızca ben duyuyorum içimdeki savaşın seslerini...Bir tara..
Hazer ve Mila’nın sahne ışığı altında başlayan öyküsü, kendi ışıklarına doğru yol aldıkları bu kitapla sonlanıyor…Birbirlerine büyük bir aşkla bağlı olan Hazer ve Mila, gün geçtikçe duygularıyla daha derin yüzleşir. Ruhları birbirine karışır; çatışmaların ve acıların arasında filizlenen aşkları haya..
Emir ve Gece… İki hırçın ve asi âşık. Babasının ölümünün ardından hayattan bir beklentisi kalmayan Gece, yaz tatilini annesinin ve üvey babasının zoruyla bir tanıdıklarının yanında geçirmeye başlar. Hayallerini ve düşlerini umutsuzluğa teslim etmiştir, rüzgârda savrulan bir yaprak gibidir. Yürüdüğü ..
Sen bırak tutunmayı, dünya bizi sarmalar.Kendimi yaşamaya değer görmediğim her şey benim bu hayattaki esaretimdir.Mine çocukluk döneminde babasından şiddet görmüş, annesi tarafından terk edilmiş ve sonrasında yurtta büyütülmüştür. Geçmiş travmalarının ve acılarının üzerine kendisine kurduğu yeni hay..
“Ben sığ denizleri bilmem, boğulmayacağım sulara dalmam.Göğsünü yakmıyorsa sevgiyi aşktan saymam.”“Onunla aynı masaya otururduk. Aynı sofrada yemek yerdik. Aynı evde dolaşırdık. Aynı şehirde, aynı semtte yaşardık. Fakat hiçbir zaman aynı dünyaya ait olamamıştık.Karşısına oturup bakışlarımı üzerinde ..
Basit bir telefon şakasının hayatınızı değiştirebileceğini öğrendiğiniz yetmezmiş gibi hayatınızın aşkını da sizegetireceğini söyleseler, ne yapardınız?Serce Sevinç “bir uçan tekme” olarak tanımladığı aşkın, suratının tam ortasına patlamasıyla adeta şoka uğramıştır.Çünkü Ceyhun Çapkın çapkınlık sana..
Siz her şeyi geride bıraktığınızı düşünmenize rağmen, geçmişin izlerinden kaçmak ne kadar mümkün?Rüzgâr Ulu, asistan doktor olarak çalıştığı hastanede sıradan bir hayat süren genç bir kadındır.Ta ki kapısının önünde, birtakım saplantılı aşk notları bulana dek... Bu korkunç notlarla beraber zihnine ş..
Gu¨c¸lu¨ bir kadının adımları bastıg?ı yeri titretir.Yas¸adıg?ı sarsıcı olaydan sonra hayatını eski du¨zenine sokmak ic¸in mu¨cadele eden Ru¨zga^r Ulu, masumiyetini ispat etmesine rag?men yas¸adıg?ı travmayı go¨rmezden gelen bir yıg?ın insanla yu¨zles¸mek zorundadır. Asistan doktor olarak c¸alıs¸tıg..
Işıklar Sana Evinin Yolunu GösterecekBirbirimizi uzaktan uzağa sevmek bir göldü, biz de o göle atlayan iki balıktık.O ufacık gölün içerisinde birbirimizi bulduk ve hiç kaybetmeyiz sandık.Oysa hiçbir şey sandığımız kadar kolay olmadı. Yan yana olmak koskoca bir denizdi ve biz bu denizde birbirimizi k..
Çocukluğunda fazlasıyla yara alan ve on yedi yaşında Koza tarafından Ekip’e dahil edilen Helin Aktan, son görevi için ajan olarak Sokak Nöbetçileri’nin yanına gönderilir fakat çıkmış olduğu bu yolda kendisi kadar yaralı beş kişiyle tanışacağından habersizdir. Ummadığı ve tanımadığı bir tabloyla karş..
"Ama hep aynı noktaya dönüyorsun. Çocukluğuna. Senin affetmediğin değil, seni hiç affetmeyen çocukluğuna.”Sokak Nöbetçileri’nin arasına ajan olarak gönderilen Helin Aktan, karşısında bir aile bulmuştur ve o ailenin de bir ferdi olmak üzeredir fakat kendisini bir köprünün ortasında hissetmeye başlamı..
“İnsanın ait olmak istediği yer kafasındaki dünya ve hayalleridir. Ait olduğun dünyaya eğer ulaşırsan onu kaybetmemek için gösterdiğin çaba, senin geleceğin olacak.”Dostluk ile düşmanlık arasında çok ince bir çizgi vardır ve Koza, Sokak Nöbetçileri’yle arasındaki bu ince çizgiyi aşmaya başlamıştır. ..
“Sevgilim, o kadar gece ki neredeyse sabah...”Tehlikeli sular;Ancak sen yüzmeyi bilmiyorsun.Seni var eden her şeye sırtını dönüyorsun.Gece daha vahşi, güneş daha ölü şimdi...Hazan Yakut Demirkıran için hayat bir örüntüden ibarettir. Henüz küçük bir çocukken ayırdına vardığı ve teninde izlerini taşıd..