Bir nevi ba'sü ba'd-el-mevte mazhar olan İkdam'ın sanat ve edebiyat sütunlarına bakmak vazifesini üzerine almış olmaktan utanıyorum. Bu utanç edebiyatı yüz kızartıcı bir meşgale telâkki ettiğimden ileri gelmiyor. Zira bilirim ki İngiliz milleti, Hint mülkünden ziyade Shakespeare'iyle mağrurdur; bili..
Dostum, beni göründüğümden başka bir şey zannetme.Görüntüm sadece elbisemdir. Bu giysi beni senin merakından beni ise kendi düşüncesizliğimden muhafaza eder. Kumaşı da dikkatle örülmüştür. Ve dostum, içimde bir “ben” vardır. Bu “ben”, sükunet dünyasında yaşar. Orada her zaman gizli, sakin, sessiz ve..
Bizi dehşete düşüren vahşiliklere alışmayalım...Kadına şiddet görüntülerine, kadının öldürülme haberlerine alışmayalım..Çocuklara yönelik tecavüz haberlerine alışmayalım...Olamaz! Asla olmamalı deyip geçmeyelim.Neden mi?Ben on bir yaşında olmaz dediklerinize, asla olmamalı dediğiniz bu duruma maruz ..
Cibran’ın en sevilen eseri Ermiş’in devamı olan Ermişin Bahçesi, yazarın ölümünden sonra, 1933’te yayımlandı. Orphalese kentinden ayrılarak denize açılan El Mustafa, doğduğu adaya, annesiyle babasının ebedi uykularına daldıkları bahçeye döner. Uzun bir aradan sonra müritleriyle yeniden bir araya gel..
Koyu renklerin arasinda aydinlik renkYapardik resim derslerindeDoganin renkleri ne çok aydinlikKoyu renklerin arasindaAma hayatimin bütün renkleriKayboldu gittiBu Eylül'deEylül gitsin artik...(Tanitim Bülteninden)Ürün Adı: Eylül Gitsin Artık..
Daha 13 yaşındayken Nejat Uygur’la tiyatro oyunculuğu yapıyordu.15 Yaşında Yeşilçam’la tanıştı ve Cüneyt Arkın’la başrol oynadı.Dünyanın en hızlı senaristiyle nişanlandı.Nişanı atınca, Yeşilçam’dan da atıldı.Prenses Leydi Diana ile Londra’da sınıf arkadaşıydı.Türkiye’ye uluslararası fotomodel ve man..
Pelerinli, bastonlu ve yüzünde acı maskesi olan bu adamla kavşakta karşılaştım. Birbirimizle tanıştık, ben ona “Evime gel ve misafirim ol.” dedim. Geldi. Karım ve çocuklarım bizi eşikte karşıladı, adam onlara gülümsedi ve onlar da adamın gelişine memnun oldular.Ürün Adı: Gezgin..
Dostuma, “O adamın koluna nasıl yaslandığını görüyor musun? Daha dün benim koluma böyle yaslanıyordu.” dedim.Dostum, “Ve yarın benimkine yaslanacak” dedi.“Bak, nasıl yanına sokuluyor. Daha dün benim yanıma sokulurdu.”“Yarın, benim yanıma sokulacak.”“Bak, bak sarılıyor ona. Daha dün bana sarılıyordu...
Evim bana dedi ki: “Beni bırakıp gitme, çünkü senin geçmişin bende yaşıyor.” Ve yol, “Hadi düş peşime, çünkü ben senin geleceğinim,” dedi.Bense evime ve yola diyorum ki: “Benim ne geçmişim var, ne de geleceğim. Eğer burada kalırsam, bir gidiş vardır kalışımda; yok, oraya gidersem eğer, gidişimde de ..
“Bana sor sevgili okuyucu, Sana ben söyleyeyim,Ne hüviyyette şu karşında duran şiirlerim:Bir yığın söz ki, samîmiyettir ancak hüneri;Ne sanat bilirim, çünkü, ne sanatkârım.Şiir için “gözyaşı” derler; onu bilmem, yalnız,Aczimin gözyaşlarıdır bence bütün eserlerim!Ağlarım, ağlatamam; hissederim, diyem..
"Yeni bir telepat buldum size diyorum!" Karşıdaki boğuk ses öfkeliydi: "Ben sana kaç kere dedim be kadın evinden beni arama diye!" "Şimdi boş ver onu. Başka hattan arıyorum. Beni iyi dinle. Bu seferki çok daha güçlü." "Emin misin?" "Hem de hiç olmadığım kadar. Aradığımız adam elimizin altındaymış da..
Belki bir olamadık seninle. Ben seni hayallerde daha çok yaşadım. Kurduğum o hayallerde olmasaydı seni tamamen kaybederdim sanırım.Evet, seni çok sevdim; aslında ben en çok bizi sevdim, biz olmaya çalışırken yaşananları. Kavgalarımızı, mutluluğumuzu, hüznümüzü… Ben içinde biz geçen şeyleri sevdim he..
Ege Denizi kıyılarında şirin bir kasaba… Meraklı dört arkadaş…Memo, Bilge, Mert ve Çakır… Meraklarının sürüklediği Sihirli Deniz’de yaşanan macera dolu bir yolculuk… Hiçbir haritada gösterilmeyen bu deniz neresi? Nereye gidiyorlar? Onları neler bekliyor? Geri nasıl dönecekler?Denizkızları, orman per..
Çehov bir taşra kasabasındaki akıl hastanesinde geçen bu novellasında, eğitimli bir hasta olan İvan Dmitriç ile Doktor Andrey Yefimıç arasındaki felsefi çatışmaya odaklanır. İvan Dmitriç maruz kaldıkları adaletsizliğe, içinde yaşamaya zorlandıkları baebat koşullara karşı çıkarken,Andrey Yefimıçbunla..
Tanzimat dönemi Türk tiyatrosunun oluşumunda ve komedi türünün gelişmesinde önemli hizmetlerde bulunan Âli Bey’den iki komedi uyarlaması: Ayyar Hamza ve Kokona Yatıyor. İlk kez, Güllü Agop’un kurduğu Âli Bey’in de yazar ve diyalekt hocası olarak emek verdiği Osmanlı Tiyatrosu’nda sahnelenen Ayyar Ha..
Edebiyatçı dostu Şahabettin Süleyman’a göre Selahattin Enis, yeni neslin en gözlemci ve çözümleyici hikâye yazarıdır. O, hayatın çirkin fakat gerçek sahnelerini, insanlığın yaşadığı acıların ve gülünç hallerin dikkat çeken noktalarını büyük bir yetkinlikle sayfalara aktarır. İyi gözlem yapar, incele..
Ahmet Haşim’in İkdam gazetesinde çıkan köşe yazılarından seçilen denemelerle Paris seyahati izlenimlerinden oluşan Bize Göre 1928 yılında yayımlandı. Yalın, açık, akıcı, kimi zaman alaycı bir dille yazılmış olan denemeler ve aynı üslup özelliklerini taşıyan seyahat izlenimleri yazarın etkili ifadesi..
Bir çiftlikte yaşayan hayvanlar, kendilerini sömüren insan efendilerini devirmiş, adalet ve eşitliğin hüküm sürdüğü ideal bir hayvan toplumu kurmak için büyük bir fırsat yakalamışlardır. Ancak diğer hayvanlardan daha zeki olan iktidar düşkünü domuzlar, zamanla devrimi yolundan saptırarak, eskisinden..